Hz. İshak (A.S)
Hz. İshak, Hz.
İbrahim’in ikinci oğlu olup annesi Sare’dir. Hz. İsmail’den on üç yaş küçük
olduğu rivayet edilir. Yahudi ve Hristiyanların ve bütün İsrail Oğulları
peygamberlerinin atası olan Hz. İshak, Kur’an-ı Kerim’de 16 âyette
anlatılmaktadır. Bu âyetlerde adı, babası Hz. İbrahim, ağabeyi Hz. İsmail
ve oğlu Hz. Yakup ile birlikte geçmektedir.
37/SÂFFÂT-112:
Ve beşşernâhu bi ishâka nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne).
Ve Biz, onu salihlerden bir Nebî (Peygamber) olan
İshak ile müjdeledik.
37/SÂFFÂT-113:
Ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâk(ishâka), ve min zurriyyetihimâ muhsinun ve
zâlimun li nefsihi mubîn(mubînun).
Ve O'na (Hz. İbrâhîm'e) ve İshak'a bereket verdik
(mübarek kıldık). Ve ikisinin zürriyetinden muhsin olan (da), nefsine apaçık
zulmeden (de) var.
Hz.
İbrahim’in hayatı konusunda geçtiği gibi, Hz. İshak’ın doğum müjdesini, Lût kavmini helâka
giderken Hz. İbrahim’e uğrayan melekler vermişti.
11/HÛD-69: Ve
lekad câet rusulunâ ibrâhîme bil buşrâ kâlû selâmâ(selâmen), kâle selâmun fe mâ
lebise en câe bi iclin hanîz(hanîzin).
Ve andolsun elçilerimiz İbrâhîm (A.S)'a müjde ile
geldiler: “Selâm” dediler. O (İbrâhîm A.S) da: “Selâm” dedi. Bunun üzerine, çok
geçmeden kızarmış bir buzağı getirdi. (Kızarmış bir buzağı getirmesi
gecikmedi.)
11/HÛD-70: Fe
lemmâ reâ eydiyehum lâ tesilu ileyhi nekirehum ve evcese minhum hîfeh(hîfeten),
kâlû lâ tehaf innâ ursilnâ ilâ kavmi lût(lûtin).
Fakat onların ellerinin ona uzanmadığını görünce
onları yadırgadı. Ve onlardan (dolayı) bir korku hissetti. (Onlar): “Korkma,
muhakkak ki biz, Lut kavmine gönderildik.” dediler.
11/HÛD-71:
Vemreetuhu kâimetun fe dahıket fe beşşernâhâ bi ishâka ve min verâi ishâka ya'kûb(ya'kûbe).
Ve ayakta duran hanımı, bunun üzerine gülümsedi. O
zaman onu, İshak ile ve İshak'ın arkasından Yâkub ile müjdeledik.
11/HÛD-72: Kâlet
yâ veyletâ e elidu ve ene ecûzun ve hâzâ ba'lî şeyhâ(şeyhan), inne hâzâ le
şey'un acîb(acîbun).
“Hayret, ben ihtiyar (aciz) iken mi doğuracağım? Ve
(işte) bu eşim de ihtiyar. Muhakkak ki bu, elbette şaşılacak bir şeydir.” dedi.
11/HÛD-73: Kâlû
e ta’cebîne min emrillâhi rahmetullâhi ve berekâtuhu aleykum ehlel beyt(beyti),
innehu hamîdun mecîd(mecîdun).
(Melekler) dediler ki: “Allah'ın emrine mi şaşırıyorsun? Ey ev halkı,
Allah'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize!” Muhakkak ki O, Hamîd (çok
övülen, çok hamdedilen)dir, Mecîd'dir (şanı, yüce olan).
Hz.
İshak’ın doğacağının müjdelendiği diğer iki âyet-i kerimeyi de okuyalım;
51/ZÂRİYÂT-28:
Fe evcese minhum hîfeh(hîfeten), kâlû lâ tehaf, ve beşşerûhu bi gulâmin
alîm(alîmin).
Fakat onlardan korktuğunu hissetti: “Korkma!” dediler. Ve onu alîm bir
erkek çocukla müjdelediler.
15/HİCR-53: Kâlû
lâ tevcel innâ nubeşşiruke bi gulâmin alîm(alîmin).
(İbrâhîm (A.S)'ın misafirleri) şöyle dediler: “(Siz) korkmayın! Muhakkak
ki; biz seni, bir âlim (erkek) çocuk ile müjdeliyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.