5. Basamak; Allah'ın sebillerine ulaştırması
Allah'ın Rahim esmasıyla tecellisi nasıl olur? Bakın bir seri yardım birbirinin arkasından nasıl geliyor. Allahû Tealâ'nın birinci yardımı beşinci basamakta geliyor. Mâide Suresi 16. âyet-i kerimesi Allahû Tealâ diyor ki:
Dünya üzerinde bugün yüzbinlerce mürşid var. Bu mürşidlerin bulundukları dergahlardan halifenin bulunduğu Ana Dergah'a dünya sathına paralel gözle görünmeyen yollar vardır. Bu yollar, insan ruhlarının ait oldukları dergahtan Ana Dergah'a, Sıratı Mustakîm'e ulaşmalarını temin ediyor. Allahû Tealâ'nın bunlara verdiği isim sebil. "Sebiller" diyor, binlerce, yüzbinlerce sebil. Bunların herbiri mutlaka Ana Dergah'a ulaşıyor. İşte Allahû Tealâ 5. basamakta, bu sebillere ulaştıracağına dair garanti veriyor. Kimler için? Allah'ın rızasına tâbî olanlar için. Allah'ın rızası bütün insanları Allah'a ulaştırmak istikametinde. İnsan ruhu, Allah'ın Zat'ına ulaşabilecek, O'nun Zat'ında ifna olabilecek (yok olabilecek) olan, Allah'ın o ruha meab olacağı (sığınak olacağı) bir özellik taşıyor. İnsan ruhundan başka hiç bir başka mahlûk, Allah'ın Zat'ına ulaşabilmek ve Allah'ın Zat'ında ifna olabilmek yetkisine sahip değildir. Öyleyse Allahû Tealâ'ya bir insanın ruhunun ulaşması söz konusu. İşte böyle bir ulaşma ancak kulun talebiyle gerçekleşebilir. Kulun içinde (kalbinde) böyle bir talep oluşmuşsa, Allah, kalpleri gören olarak derhal kalbe bakıyor ve kalpte böyle bir Allah'a ulaşma talebinin var olduğunu, oluştuğunu hemen görüyor. Maide Suresi 7. âyet-i kerime:
"Allah sinelerde olanı bilir."
Allah'ın Rahim esmasıyla tecellisi nasıl olur? Bakın bir seri yardım birbirinin arkasından nasıl geliyor. Allahû Tealâ'nın birinci yardımı beşinci basamakta geliyor. Mâide Suresi 16. âyet-i kerimesi Allahû Tealâ diyor ki:
5/MÂİDE-16: Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilân nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Allah (c.c.), rızasına tâbî olan kişiyi onunla (Resûlü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sırât-ı Mustakîm’e hidayet eder (ulaştırır).Dünya üzerinde bugün yüzbinlerce mürşid var. Bu mürşidlerin bulundukları dergahlardan halifenin bulunduğu Ana Dergah'a dünya sathına paralel gözle görünmeyen yollar vardır. Bu yollar, insan ruhlarının ait oldukları dergahtan Ana Dergah'a, Sıratı Mustakîm'e ulaşmalarını temin ediyor. Allahû Tealâ'nın bunlara verdiği isim sebil. "Sebiller" diyor, binlerce, yüzbinlerce sebil. Bunların herbiri mutlaka Ana Dergah'a ulaşıyor. İşte Allahû Tealâ 5. basamakta, bu sebillere ulaştıracağına dair garanti veriyor. Kimler için? Allah'ın rızasına tâbî olanlar için. Allah'ın rızası bütün insanları Allah'a ulaştırmak istikametinde. İnsan ruhu, Allah'ın Zat'ına ulaşabilecek, O'nun Zat'ında ifna olabilecek (yok olabilecek) olan, Allah'ın o ruha meab olacağı (sığınak olacağı) bir özellik taşıyor. İnsan ruhundan başka hiç bir başka mahlûk, Allah'ın Zat'ına ulaşabilmek ve Allah'ın Zat'ında ifna olabilmek yetkisine sahip değildir. Öyleyse Allahû Tealâ'ya bir insanın ruhunun ulaşması söz konusu. İşte böyle bir ulaşma ancak kulun talebiyle gerçekleşebilir. Kulun içinde (kalbinde) böyle bir talep oluşmuşsa, Allah, kalpleri gören olarak derhal kalbe bakıyor ve kalpte böyle bir Allah'a ulaşma talebinin var olduğunu, oluştuğunu hemen görüyor. Maide Suresi 7. âyet-i kerime:
5/MÂİDE-7: Vezkurû ni’metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî iz kultum semi’nâ ve ata’nâ vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).
Allah’ın, sizin üzerinizdeki nimetini ve: “İşittik ve itaat ettik” dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı misâkınızı hatırlayın. Allah’a karşı takvâ sahibi olun, Muhakkak ki O, göğüslerde (sinelerde) olanı en iyi bilir."Allah sinelerde olanı bilir."
