Hz. İsa gelecek mi? 3 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hz. İsa gelecek mi? 3 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ekim 2017 Cumartesi

Hz. İsa gelecek mi? 3

Hz. İsa gelecek mi? 3

Allahû Tealâ Hz. İsa (A.S)’ın kıyâmetle alâkalı olduğunu söylüyor.

43/ZUHRÛF-62: Ve lâ yasuddennekumuş şeytân(şeytânu), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).
Ve şeytan sakın sizi, (Sıratı Mustakîm’den) men etmesin. Muhakkak ki o, sizin için apaçık düşmandır.

Kim o? Şeytan. Nasıl alıkoyabilir? Doğruları tersine çevirerek. Allah’ın doğrularını, o doğrular mevcut değilmiş gibi göstererek. Bir sonraki âyet-i kerime Zuhrûf Suresinin 63. âyeti, konuya açıklık getiriyor:

43/ZUHRÛF-63: Ve lemmâ câe îsâ bil beyyinâti kâle kad ci’tukum bil hikmeti ve li ubeyyine lekum ba’dellezî tahtelifûne fîh(fîhi), fettekûllâhe ve etîûni.
Ve Hz. İsa, beyyineler (mucizeler, deliller) ile geldiği zaman: “Ve hakkında ihtilâf ettiğiniz şeyin bir kısmını size açıklamak için size hikmeti getirdim. Öyleyse Allah’a karşı takva sahibi olun ve bana itaat edin!” dedi.

Zuhrûf Sûresinin 61., 62., 63. âyetleri kıyâmete yakın bir devrede Hz. İsa (A.S)’ın geleceğini söylüyor. Çünkü Allahû Tealâ Zuhrûf Sûresinin 61. âyet-i kerîmesinde kıyâmetten bahsediyor:

“O kıyâmet günü sizin için bir ilimdir yani öğrenilmesi lâzım gelen bir hakikattir. Sizin kıyâmet hakkında bir şüpheniz olmasın.” Allahû Tealâ kıyâmetin kopacağını birçok âyet-i kerîmede ardı ardına açıklamış. Kıyâmetle Hz. İsa (A.S)’ın alâkası ise kıyâmetten evvel mutlaka tekrar döneceğini burada açık bir şekilde ifade ediyor. Kıyâmetin kopacağından Zuhrûf Sûresinin 61. âyet-i kerimesinde haber veren Allahû Tealâ, mutlaka kopacağını söyleyen Allahû Tealâ, Hz. İsa (A.S)’ın onlara: “Kıyâmet mutlaka kopacaktır ve bana tâbî olun.” dediğini ifade ediyor. 

Kıyâmetten evvel, kıyâmet kopmadan evvel Hz. İsa (A.S) mutlaka dönecek ve bunu söyleyecektir. Ve insanların çok büyük bir kısmının Allah’ı, O’nun emirlerini unuttuğu bir devrede. Tam öyle bir devreyi dünya yaşıyor. Allah’a karşı olanların dünyada hâkimiyet kurdukları bir devre. Ama Hz. İsa (A.S) kıyâmetten evvel ortaya çıkacak ki; kıyâmetten yana hiçbir kuşkuya kapılmayın. “Kıyâmet mutlaka kopacaktır ve bana uyun, bana tâbî olun.” diyor. 
Hz. Musa (A.S) hakkında birçok yalanın yanlışın ortaya çıkmasının arkasında sadece şeytan vardır.

Allah’ın ilmi açıkça Hz. İsa (A.S)’ın ölmediğini, çarmıha gerilmediğini, onun yerine 13. havarinin onun yüzünü değiştirmek suretiyle Allahû Tealâ çarmıha gerilmesini temin ediyor. Çarmıha gerenler Hz. İsa (A.S)’ı çarmıha gerdiklerini zannediyorlardı ve yüzü de gerçekten Hz. İsa (A.S)’ın yüzüydü. Ama Hz. İsa (A.S)’ın yüzünü tam olarak Allahû Tealâ’nın kendisine devrettiği kişi 13. havariydi. Yani 13 havariden Hz. İsa (A.S)’ya ihanet eden tek kişiydi.

Ve kıyâmette de Hz. İsa (A.S) gene aynı şeyi söyleyecektir. “Bana uyun, bana itaat edin.” Burada “vettebiûni” kullanıyor. Aslında buradaki ifade “vettebiûni: Bana tâbî olun.” diyor. Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Bir anlamda tabirleri ittiba etmeyi “uymak” olarak almak mümkündür. Yani “Emirlerime itaat edin.” anlamı da “Tâbî olun.” da vardır. “Bana uyun.” anlamı. Ama aslında tâbî olmak, Hz. İsa (A.S)’ya tâbî olmak, Hz. İsa (A.S)’ın elini öperek Allah’a ulaşmak için bir peygambere tâbî olmak demektir.

Buradaki kelime “Bana uyun.” ifadesi, “Emirlerime itaat edin.” mânâsına geliyor. Hâlbuki ittiba etmek söz konusu, tâbî olmak söz konusu. Öyleyse yeni geliyor ki; oradan, Allah’ın katından inmiş ki; insanların kendisine tâbî olmasını talep ediyor. Burada böyle bir ifadenin varlığı ve Allahû Tealâ’nın katından gelen Hz. İsa (A.S) açık belgelerle geliyor: “Size hikmetle geldim ve ben ölmedim.” diyor ve Allahû Tealâ: “Hz. İsa (A.S) O’nun ispatıyla geliyor.” diyor. “Allah beni katına kaldırdı, şimdiye kadar oradaydım. Şimdi de bana tâbî olmanız için indim, dünyaya tekrar döndüm.”

Bu âyetleri de incelediğimizde, İsa (A.S)’ın ahir zamanda geleceği açıktır. Hz. İsa yeni bir din getirmeyecektir.

“Kırk (40) yıl Allah’ın Kitab’ı ve Benim sünnetimle hükmeder, vefat eder.” (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 92)
“Hz. İsa Ümmet-i Muhammed’e peygamber olarak değil; Şeriat-ı Muhammediye’yi tatbik etmek için gelecektir, demektedir.”(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 68)
“Hz. İsa (AS) inecek ve Resûlullâh Efendimiz (S.A.V)’ in şeriatına tâbî olacaktır.”(Mektubat-ı Rabbani, 2/1309)

“Hz. Muhammed (S.A.V)’in şeriati üzerine hüküm verecek, kendisi Peygamber olduğu halde Peygambere tâbî olacak ve Muhammed (S.A.V)’in ümmetinden olacak. Peygamberin ümmeti ve sahâbesi olacak... Öyleyse O, sahâbelerin en eftali olacak” (Kıyamet Alametleri, s. 243)
“Onunla (İsa ile) Benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır. İnsanlarla İslâm için mücadele edecektir. Mesihu’d-deccali etkisiz hale getirecek, sonra yeryüzünde tam kırk sene kalacak. Sonra ölecek ve namazını müslümanlar kılacaklardır.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Tırmizi, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5.cilt, s.380)

Cabir İbn-i Abdullah’dan rivayet edilen "Mehdi’nin çıkışını inkâr eden, muhakkak Muhammed (S.A.V’)’e indirilene küfretmiştir. Meryem’in oğlu İsa’nın inişini inkâr eden de muhakkak kâfir olmuştur. Deccalin çıkacağını kabul etmeyen de muhakkak kâfirdir." hadîsi de İslâm âlimleri tarafından kullanılan bir diğer delildir.

Bu hadîs, Şeyh Hace Muhammed Parisa’nın ‘Faslul Hitap’, Şeyh Ebu Bekir el Kelabazi’nin ‘Meanil Ahbar’, İmam Süheyli’nin ‘Er-Ravuzul Ünüf’, İmam Suyuti’nin ‘El-Arful Verdi fi Ahbaril Mehdi’ gibi ünlü İslâmî kaynaklarda yer almaktadır. Ayrıca Şeyh Ebu Bekir, bu hadîsin senetini de açıklamıştır: "Bize Muhammed İbni Hasen, ona Ebu Abdillah el-Huseyn İbni Muhammed, ona İsmail İbni Üveys, ona Malik İbni Ebes, ona Muhammed İbni Münkedir, ona da Cabir İbni Abdillah Hazretleri böylece bildirmişlerdir.”  (Suyuti, el-Havi, el-Arful Verdi fi Ahbaril Mehdi risalesi, 2/161; Nüzul-i Mesih Risalesi, Ahmed Mahmud Ünlü, Ekmel Yayıncılık, İstanbul, 1998, s,120)

Said-i Nursi Hz. de: Hem dâr-ı teklifte (imtihan yerinde) gözle görünecek olan alâmet-i kıyâmet ve eşrât-ı saat (kıyâmet alametleri ve kıyâmetin kopacağını haber veren şartlar), bir kısım müteşabihat-ı Kur’âniye gibi kapalı ve tevilli oluyor. Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâmın nüzûlü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-u îmânın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. (Şualar | Beşinci Şuâ | 49)

Allah razı olsun.