3. YEDİLİ BASAMAK
Nefsinizin kalbini
karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için Allahû Tealâ rahmet fazl ve salâvât
isimli 3 tane nur gönderir. Bunlardan fazıllar, Allah’ın kalbe yazdığı ‘îmân’
kelimesinin etrafında yerleşmeye başlar. 7 defa %7 fazl nuru, (7 defa %7 %49
eder) başlangıçtaki %2 rahmet nuru ile beraber sizin nefsinizi %51 nura
ulaştırır.
14. basamak: tâbiiyet basamağıdır. Hayatımızın
en önemli işlemidir. Çünkü tâbiiyet yoksa nefs tezkiyesi yoktur. Ancak mürşide
tâbiiyetle devrin imamının ruhu başımızın üzerine gelir, bir koruyucu kalkan
oluşturur ve nefsimizin kalbinde nefs tezkiyesi başlar.
15.
basamak: Nefs-i Emmaredir. Allahû Tealâ Yûsuf Suresinin 53. âyet-i kerimesinde
buyuruyor ki:
12/YÛSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî,
innen nefse le emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun
rahîm(rahîmun).
Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize
çıkaramam). Muhakkak ki nefs, mutlaka sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder.
Rabbimin Rahîm esmasıyla tecelli ettiği (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim,
mağfiret edendir (günahları sevaba çevirendir). Rahîm'dir (rahmet nurunu
gönderen ve merhamet edendir).
16. basamak: Nefs-i
Levvamedir. Nefsin
kalbi 2. defa % 7 nur birikimine ulaşmıştır.
75/KIYÂME-2: Ve lâ uksimu bin nefsil
levvâmeh(levvâmeti).
Ve hayır, levvame (kınayan) nefse
yemin ederim.
17. basamak: Nefs-i
Mülhimedir.
91/ŞEMS-8: Fe elhemehâ fucûrehâ ve
takvâhâ.
Sonra ona (nefse) fücurunu ve
takvasını ilham etti.
18. basamak: Nefs-i
Mutmainnedir.
89/FECR-27: Yâ eyyetuhen nefsul
mutmainneh(mutmainnetu).
Ey mutmain olan nefs!
19. basamak: Nefs-i
Radiyedir. Allah’tan razı olmak ‘Radiye’ kademesini ifade eder. Kişi Allah’tan
razı olmuştur. Nefsin kalbinde 5. defa %7 fazl birikimi gerçekleşince ruh 5.gök
katına yükselir.
89/FECR-28: İrciî ilâ rabbiki
râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak
ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!
20. basamak: Nefs-i
Mardiyyedir. Allah’ın razı olması ‘Mardiyye’ kademesini ifade eder. Allah da o
kişiden razıdır. Nefsin kalbinde 6. defa %7 fazl birikimi gerçekleşince ruh 6. gök
katına yükselir.
89/FECR-28: İrciî ilâ rabbiki
râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).
Rabbine dön (Allah'tan) razı olarak
ve Allah'ın rızasını kazanmış olarak!
“İrciî ilâ rabbiki:
Rabbine geri dön!” emri ruha ait bir emirdir.
“râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten): Allah’dan
razı ol ve Allah’ın rızasını kazan!” diyor Allahû Tealâ. Bu nefsin muhtevasıdır
ve nefs Allah’dan razı olur ve Allah’ın rızasını kazanıyor.
21. basamak: Nefs-i
Tezkiyedir. 7 kere 7 %49 fazl nuru, başlangıçta nefsin kalbine giren %2
rahmetle birlikte kişinin nefsinin kalbindeki nurlar %51’e ulaşmıştır ve nefs
tezkiye olmuştur. Tâbiiyetle başlayan olay, nefsin tezkiye olmasını ve bu
nefsin tezkiyeye paralel olarak ruhun vücuttan ayrılarak Allah’a doğru yola
çıkmasını ve neticede Allah’ın Zat’ına ulaşmasını sağlıyor.
35/FÂTIR-18: Ve lâ tezirû vâziretun
vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu şey’un ve lev
kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs
salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve
ilâllâhil masîr(masîru).
Ve yük taşıyan birisi (bir günahkâr)
başka birinin yükünü (günahını) yüklenmez. Eğer ağır yüklü kimse, onu
(günahlarını) yüklenmeye (başkasını) çağırsa bile ondan hiçbir şey yükletilmez,
onun yakını olsa dahi. Sen ancak gaybte Rabbine huşû duyanları ve namazı ikame
edenleri uyarırsın. Ve kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse), o taktirde
bunu sadece kendi nefsi için yapar. Ve dönüş (varış) Allah'adır (Nefs tezkiyesi
ile ruh Allah'a döner, ulaşır).
ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ: Yük taşıyan birisi başka birinin yükünü yüklenmez.
ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel
minhu şey’un: Eğer ağır yüklü kimse onu (günahlarını)
yüklenmeye başkasını çağırsa bile ondan hiç bir şey yükletilmez
ve
lev kâne zâ kurbâ: Onun yakını, akrabası olsa dahi yüklenmez.
innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum:
Sen ancak Rablerine huşû duyanlara inzal edersin (işittirirsin)
bil gaybi:
Gaybta huşû duyanlara.
ve ekâmûs salâh:
Namazı kılanlara.
ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li
nefsih(nefsihî): Kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse) o
taktirde bunu sadece kendi nefsi için yapar.
ve ilâllâhi masir: Ve
dönüş Allah’adır.
Görülüyor ki; 3. yedili
basamak, Allah’a doğru bir yolculuğu muhtevasına alan (önce mürşide tâbiiyeti
temel alan, tâbiiyetle başlayan bir muhteva) ve kişiyi Allah’ın Zat’ına ruhunu
ulaştırma noktasına getiren bir dizaynı içeriyor.
3. yedi basamak “seyr-i
sülûk” adı verilen, ruhun Allah’a doğru yaptığı yolculuğu gerçekleştirdiği bir
noktadır. 3. yedi basamak mürşide tâbiiyetle başlar. Tâbiiyetle ruh vücuttan
ayrılır, Allah’a doğru yolculuğunu yapar ve neticede ruh, Allah’ın Zat’ında yok
olur. Bu, vuslattır ve bu noktaya kadar kişi Allah’ın muhafazası altındadır. Bu
muhtevada şeytan o kişiye hiçbir şey yapamaz. Tâ ki, ruhu Allah’a ulaşsın.
Allah, şeytanın bütün kapılarını kapatmıştır. Onu koruyucu kalkanı altına
almıştır. Kişi hiçbir zorlukla karşılaşmadan ruhunu mutlaka Allah’a ulaştırır.
Daha doğru bir ifadeyle Allah onun ruhunu Kendisine mutlaka ulaştırır. Kişinin
7-8 aylık bir ömrü varsa bu olay mutlak olarak gerçekleşir.
Allahû
Tealâ'ya sonsuz hamd ve şükrederiz. Bütün kardeşlerimizin, insanların dalâletten kurtulmaları için
vazifeli kılınmalarını ve bu istikamette Kur'ân-ı Kerim’in bütün ilmine sahip
olmalarını ve Allahû Tealânın hepimizi hem cennet saadetine hem dünya saadetine
ulaştırmasını Yüce Rabbimizden diliyoruz. Allah hepinizden razı olsun.