Hz. Salih (A.S) IV etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hz. Salih (A.S) IV etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Temmuz 2016 Perşembe

Hz. Salih (A.S) IV

                                             Hz. Salih (A.S)


Allahû Tealâ, ilahi azabı haber veren ve tövbe etmelerini tavsiye eden Hz. Salih’i öldürmek için plan yapan müşriklerin tuzaklarını aleyhlerine çevirdi ve onlara büyük bir azap verdi. Âyetlerden anlaşıldığı kadarıyla, tahminen, onları, korkunç bir gök gürültüsü ile gelen şiddetli bir deprem yakalamış, evlerinde hareketsiz ölüler haline getirmiş ve yurtlarını harap etmişti.

            Daha önce Allahû Teâlâ’nın emriyle yurtlarını terk eden Hz. Salih ve müminler bu azaptan kurtulmuşlardı. Allahû Teâlâ, Semud kavminin ilahi azaba çarptırılacağını ve nezdinden bir rahmet olarak müminlerin kurtarılacağını bildirmişti. Müşriklerin tümü helak oldu.

27/NEML-46: Kâle yâ kavmi lime testa’cilûne bîs seyyieti kablel haseneh(haseneti), lev lâ testagfirûnallâhe leallekum turhamûn(turhamûne).
(Salih A.S) dedi ki: "Ey kavmim! Niçin hasenattan önce seyyiat için acele ediyorsunuz? Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Böylece rahmet olunasınız diye."
27/NEML-47: Kâlût tayyernâ bike ve bi men meak(meake), kâle tâirukum indallâhi bel entum kavmun tuftenûn(tuftenûne).
"Sen ve seninle beraber olanlar, bize uğursuzluk getirdiniz." dediler. (Salih A.S): "Sizin uğursuzluğunuz Allah'ın katındadır. Hayır, siz fitneye düşmüş bir kavimsiniz." dedi.
27/NEML-48: Ve kâne fîl medîneti tis’atu rahtın yufsidûne fîl ardı ve lâ yuslihûn(yuslihûne).
Ve şehirde dokuz kişilik bir grup vardı ki; yeryüzünde fesat çıkarıyorlar ve ıslâh etmiyorlardı.
27/NEML-49: Kâlû tekâsemû billâhi le nubeyyitennehu ve ehlehu summe le nekûlenne li veliyyihî mâ şehidnâ mehlike ehlihî ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).
Allah'a kasem (yemin) ederek dediler ki: "Biz geceleyin mutlaka ona ve ailesine baskın düzenleyelim (onları öldürelim). Sonra da onun dostlarına (muhakkak ki) onun ailesinin helâk edilmesine şahit olmadık ve gerçekten biz sadıklarız (doğru söyleyenleriz)." diyelim.
27/NEML-50: Ve mekerû mekran ve mekernâ mekran ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).
Ve hile düzenlediler. Ve Biz de (onlara) hile düzenledik, fakat onlar farkına varmadılar.
27/NEML-51: Fenzur keyfe kâne âkıbetu mekrihim ennâ demmernâhum ve kavmehum ecmeîn(ecmeîne).
Bundan sonra onların hilelerinin sonunun nasıl olduğuna bak ki, onları ve onların kavminin tamamını nasıl yok ettik.
27/NEML-52: Fe tilke buyûtuhum hâviyeten bimâ zalemû, inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).
İşte onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan evleri! Muhakkak ki bilen kavim için bunda, mutlaka bir âyet (delil) vardır.
27/NEML-53: Ve enceynellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).
Ve âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyen) ve (bu sebeple) takva sahibi olanları kurtardık.


NEML sûresinin 52. Âyeti kerimesinde Salih (A.S)’ın kıssasının düşünen insanlar için delil olduğunu söylüyor; peygamberlerin kıssaları insanlar için birer ibrettir, derstir. İnkâr eden bir kavmin helakinin sebebini, ancak iyi bir şekilde düşünen ve ders çıkarabilen insanlar anlayabilir. Cahiller ise bir devenin öldürülmesiyle Semud kavminin helaki arasındaki alakayı kabul etmezler. Burada, cahilliğin eğitim seviyesi ile alakalı olmadığını vurgulayalım, cahillik takva sahibi olmamaktır. Böyle insanlar, umumi felaketleri, sadece doğal sebeplere bağlayarak, insanların bozuk ahlakları ve yaptıkları kötülüklerle bir alakasının olamayacağını düşünürler. Bu toplumsal felaketlerin, zorbalık, zulüm ve ahlaksızlıkla ilgisini düşünemezler. Bu hadiselerden ders çıkarabilenler ise, kâinatın Allah tarafından yaratıldığı ve yine onun tarafından idare edildiği inancından hareketle, bu olanların Allah’ın iradesine tabi olduğunu idrak ederler.