Kayyum Dîn İslâm
Bu 7 safha:
1- Allah'a ulaşmayı dilemek
2- Mürşide ulaşıp tâbî olmak (Nefs tezkiyesinin
başlangıcı)
3- Ruhun Allah'a ulaşması
4- Vechin (fizik vücudun) Allah'a teslimi (Nefs tasfiyesinin başlangıcı)
5- Nefsin Allah'a teslimi (Daimî zikir nefsin tasfiyesidir)
6- İhlâsa ulaşmak, irşad olmak
7- İradenin Allah'a teslimi
Bu 7 safha ve 4 teslim,
Kur'ân'da da İncil'de de, Tevrat'ta da hem farzdır hem de bu üç ulûl'azm
peygamber zamanında da bütün safhalarıyla tam olarak yaşandığı 3 kitapta da
kesinlikle ispat edilmektedir.
Ezelde, Kâlu Belâ gününde, tüm
insanlar, Allahû Tealâ’ya misak (Ruhun Allah’a ulaşma yemini), ahd (Fizik vücudu Allah’a kul etme yemini) ve
yemin (Nefsi tezkiye ve tasfiye etme yemini) vermişlerdir.
7/A'RÂF-172: Ve iz
ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ
enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti
innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).
Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik (gâfilleriz)
dersiniz diye (dememeniz için), senin Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından
onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu.
(Allahû Tealâ şöyle buyurdu): “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki:
“Evet, (Sen, bizim Rabbimizsin), biz şahit olduk.”
Ruhun gök
katlarını çıkarak seyri sulûkunu tamamlaması, fizik vücudun Allah’a kul olması,
nefsin tezkiye ve tasfiye olması, iradenin teslimi verilen yeminlerin yerine
getirilmesi demektir.
28 basamaklık İslam Merdiveninin 1. basamağında olaylar
yaşanır, herkes yaşar. 2. basamakta olaylar değerlendirilir. İnsanlar her sene
birkaç musîbetle Allahû Tealâ tarafından imtihan edilir ve kişiler davranış
biçimlerini ortaya koyarlar. Olayları değerlendirmenin sonuçları ikiye ayrılır: insan böyle bir
değerlendirmenin sonunda Allah'a ulaşmayı diler ve üçüncü basamağa geçer veya
dilemez o zaman ikinci basamakta kalır. Ve ikinci basamakta kalan insanların
kurtuluşu mümkün değildir. Bu basamak, insanın hayatının en önemli kararını
verdiği yerdir. Allahû Tealâ, insanların
serbest iradeleriyle aldıkları kararlara karışmaz. Kurallarını koymuştur; bu
kurallarını yani emirlerini peygamberleri ve kitapları ile insanlara
bildirmiştir ve emirlerin yerine getirilmemesinin sonuçlarını da bildirmiştir.
Ve insanlar kendi hür iradeleri ile seçim yaparlar: Ya irşad yolunu ya da gayy
yolunu seçerler ve seçimlerinin sonucunu hem bu dünyada hem de ahirette
yaşarlar.
2/BAKARA-256: Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe
men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ,
lânfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).
Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah’a
ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran
yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana
ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah’a îmân ederse (mü’min olur, Allah’a
ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah’tan) kopması mümkün olmayan
urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah
Sem’î’dir, Alîm’dir.