1. Sıratı Mustakîm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1. Sıratı Mustakîm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2017 Cuma

1. SIRATI MUSTAKÎM

1. SIRATI MUSTAKÎM

4/NİSÂ-167: İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).
Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah’ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.
4/NİSÂ-168: İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfire lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).
Muhakkak ki inkâr edenleri ve zulmedenleri (başkalarını da mürşide ulaşmaktan men edip saptıranları), Allah mağfiret edecek değildir ve yola (Allah’a ulaştıran Sıratı Mustakîm’e) hidayet edecek değildir.
4/NİSÂ-169: İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîren).
Ancak cehennem yoluna (hidayet eder, ulaştırır), onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Ve bu, Allah için kolaydır.
Allahû Tealâ diyor ki: “Allah onlara mağfiret etmez. Onların günahlarını sevaba çevirmez.” Halbuki bu insanlar Allah’a ulaşmayı dileselerdi, mutlaka mürşidlerine ulaşacaklardı. Tâbî oldukları zaman, Allahû Tealâ onların günahlarını sevaba çevirecek yani onlara mağfiret edecekti. Ama onlar başka insanları da Allah'ın yolundan çeviren kâfirler oldukları için, onlara Allah asla mağfiret etmeyecektir.
Tarîki Mustakîm, 7. gök katına kadar ulaştıran yolun adıdır. 7. kattaki yolculuk, 3. Sıratı Mustakîm’i ifade eder. Tarîki Mustakîm de aslında bir dikey Sıratı Mustakîm’dir yani Allah’a ulaştıran yolun bir bölümüdür.
Sıratı Mustakîm’in Allah’a ulaştırdığını Allahû Tealâ, Nisâ Suresi 175. âyet-i kerimede açık ve kesin bir şekilde söylemektedir:


4/NİSÂ-175: Fe emmellezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
Böylece Allah’a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah’a ulaştırmayı dileyenleri) ve O’na (Allah’a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, Kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).


Nisâ-125’de Sıratı Mustakîm’in, Allah’a ulaştıran yol olduğu kesinlik kazanıyor. Sıratı Mustakîm, Allah’a ulaştıran yolun adıdır. Nasıl ki Allahû Tealâ hidayetin 7 safhasını, takvanın 7 safhasını, kavram olarak düşündüğümüz herşeyin 7 tane safhasını Kur’ân-ı Kerim’e koymuşsa; Sıratı Mustakîm için de 7 safha söz konusudur.


          1. Sıratı Mustakîm: Allaha ulaşmayı dilemektir.
          2. Sıratı Mustakîm: Mürşide tâbî olmaktır.
          3. Sıratı Mustakîm: Ruhun Allaha teslimidir.
          4. Sıratı Mustakîm: Fizik vücudun teslimidir
          5. Sıratı Mustakîm: Nefsin teslimidir
          6. Sıratı Mustakîm: Muhlis olmaktır.
          7. Sıratı Mustakîm: İradeyi Allah’a teslim etmektir.

7 safha Sıratı Mustakîm ile ilgili Kur’ân-ı Kerim âyetleri şunlardır:


1. SIRATI MUSTAKÎM


Allahû Tealâ, En’âm Suresinin 39.  ve 87. âyet-i kerimelerinde buyuruyor ki:


6/EN'ÂM-39: Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ summun ve bukmun fîz zulumât(zulumâti), men yeşâillâhu yudlilhu, ve men yeşe’ yec’alhu alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah'a ulaştıran yol) üzerinde kılar.


6/EN'ÂM-87: Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
Ve onların babalarından, zürriyetlerinden (nesillerinden) ve kardeşlerinden onları seçtik. Ve onları Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ruhu ulaştıran yola) hidayet ettik (ulaştırdık).


Burada ilk seçim söz konusudur. Allahû Tealâ seçiyor ve Sıratı Mustakîm’e hidayet ediyor.  Allahû Tealâ,  Yûnus Suresinin 25. âyet-i kerimesinde diyor ki:


10/YÛNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).
Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm'e ulaştırır.

         Allahû Tealâ, Hacc Suresinin 54. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki:


22/HACC-54: Ve li ya’lemellezîne ûtul ılme ennehul hakku min rabbike fe yu’minû bihî fe tuhbite lehu kulûbuhum, ve innallâhe le hâdillezîne âmenû ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve kendilerine ilim verilenlerin, onun (irşad makamının, Velî Resûl'ün, Nebî Resûl'ün) söylediklerinin Rabbinden bir hak olduğunu bilmeleri, O'na îmân etmeleri, onların kalplerinin O'nu (Allah'ı) idrak etmesi (kalplerinden ekinnetin alınıp yerine ihbat sistemi konarak kalplerin mutmain olması) içindir. Muhakkak ki Allah, âmenû olanları (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) mutlaka Sıratı Mustakîm'e hidayet edendir.