ÜÇÜNCÜ 7 BASAMAK (Hakk'a ulaşmak ve Hakk'ı Tavsiye Etmek) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÜÇÜNCÜ 7 BASAMAK (Hakk'a ulaşmak ve Hakk'ı Tavsiye Etmek) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Nisan 2019 Pazartesi

ÜÇÜNCÜ 7 BASAMAK (Hakk'a ulaşmak ve Hakk'ı Tavsiye Etmek)

ÜÇÜNCÜ 7 BASAMAK (Hakk'a ulaşmak ve Hakk'ı Tavsiye Etmek) 

Asr Suresinin üçüncü bölümü: "ve tevâsav bil hakkı"

Mürşidine ulaşan kişinin mürşidinden aldığı emirlere paralel olarak nefsindeki afetleri temizlemek için zikrini giderek artırdığını göreceğiz. Bu insan başkalarından farklı bir ibadet dizisinin sahibidir. Bu insan Ahzâb Suresinin 21. âyet-i kerimesine göre hareket edecektir. Orada Allahû Tealâ diyor ki:

33/AHZÂB-21: Lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıre ve zekerallâhe kesîrâ(kesîren).
Andolsun ki, sizin için ve Allah’a ve ahiret gününe (Allah’a ulaşma gününe) ulaşmayı dileyen ve Allah’ı çok zikredenler için, Allah’ın Resûl’ünde güzel bir örnek vardır.


"O'nun sünnetlerini de yapmak mecburiyetindesiniz, Benim farzlarımın ötesinde." buyuruyor.

Şimdi tasavvuf yoluna girenler ne yapar? Onlar namazın bir zevk olduğunu yaşamaya başlamışlardır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) her gece teheccüd sünneti kılardı, her sabah namazı ile öğle namazı arasındaki devrede de kuşluk sünneti kılardı. Ve böylece 5 vakit değil, hergün 7 vakit namaz kılardı. Öyleyse tasavvuf nedir? Tasavvuf, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'le beraber sahabenin hayatını, hangi asırda olursa olsun yaşamaktır. Bu yaşamın taassupla alakası yoktur. Allah sizin kıyafetinize bakmaz. Allah sizin kalbinize bakar. Eğer kalbiniz Allah'a ulaşmak istiyorsa Allah'ın her türlü hediyesine açıksınız. Hiç korkmayınız. Allah'ın yoluna girdiğiniz zaman, yaşadığınız zaman ne demek istediğimi anlayabilirsiniz ancak. Hal, kal ile bilinmez. Hal; anlatmakla bilinmez, hissedilmez, yaşanmaz. Ancak yaşayarak o noktaya ulaşırsınız.

Bu kişi oruç denilen sistemi sadece Ramazan boyunca yapmayacaktır. Onun ötesinde Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in sünnetine paralel olarak her perşembe mutlaka oruç tutacaktır. Kandil günlerini de mutlaka ekleyecektir, Muharrem'in 10'unda oruç tutacaktır. Öyleyse başkasının bir senede 30 gün oruç tutmasına karşılık bu kişi yaklaşık 60 gün daha ona ilave edecektir. Bu kişi zekatı iki kat verecektir. Bakara Suresinin 177. âyet-i kerimesindeki emrin gereği olarak hem zekat verecektir, hem de Birr adı verilen sistemle bunu tamamlayacaktır. Bu insan başkalarından farklı bir ibadet dizisinin sahibidir. Zikrini belli bir rakamdan başlatarak daimi zikre ulaşmak için elinden gelen bütün gayreti gösterecektir. Bütün ibadetleri başkalarından daha üst seviyededir. Bu ona zor gelir mi? Asla. Bu yolun adamı olduğu için kalbinde o istek vardır, kalbi o ateşle yanmaktadır. Allah onu bu sebeple kendi yoluna ulaştırmıştır. İşte bu insanların yaptıkları görevler başkalarından farklıdır. İşte bu kişi zikrini (ki artık zamanımızda unutulmuş bir olay zikir. Bildiğiniz gibi daimi zikir üzerimize farz-ı ayın olduğu halde hiç bir ilmihal kitabından zikrin farziyeti konusunda hiç bir şey göremezsiniz) daimi zikre ulaştıracaktır. Öyleyse bu görevleri yaparak, özellikle zikirlerini artırmak suretiyle kalplerine ulaşan rahmetin, fazlın süresini giderek büyüteceklerdir. Rahmetle fazlın kalpte kalma süresi büyüdükçe, daha uzun zaman parçalarına yayıldıkça o kişinin kalbinde zamanla bir aydınlanma başlayacaktır. İşte bu aydınlanma o kişinin nefsinin kalbinde emmare kademesini tamamlamasına sebebiyet verecektir.