ZİKİR V
ü
Allahû Tealâ’yı zikrederek
çalışma yapmak makbuldür:
24/NÛR-37: Ricâlun lâ tulhîhim
ticâratun ve lâ bey’un an zikrillâhi ve ikâmis salâti ve îtâiz zekâti yehâfûne
yevmen tetekallebu fîhil kulûbu vel ebsâr(ebsâru).
Ticaretin
ve alışverişin, onları Allah'ın zikrinden, namazı ikame etmekten ve zekâtı
vermekten alıkoymadığı adamlar ki (onlar), kalplerin ve gözlerin (dehşetten)
döneceği günden korkarlar.
ü Takva sahipleri zikir yaparlar ve tövbe ederler:
3/ÂLİ İMRÂN-135: Vellezîne izâ
fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men
yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn
(ya’lemûne).
Ve
onlar (takva sahipleri), bir kötülük yaptıkları veya nefslerine zulmettikleri
zaman Allah'ı zikrederler, hemen günahları için mağfiret dilerler. Ve Allah'tan
başka kim günahları mağfiret eder. Ve onlar, yaptıkları şeylerde (hatalarda),
bilerek ısrar etmezler.
ü
Resûllerin
zikrini Allahû Tealâ yükseltir:
94/İNŞİRÂH (ŞERH)-4: Ve refa’nâ
leke zikrek(zikreke).
Ve
senin için, zikrini yükselttik.
ü
Allahû Tealâ’yı çok
zikredenler Resûl’ü örnek alırlar:
33/AHZÂB-21: Lekad kâne lekum fî
resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıre ve
zekerallâhe kesîrâ(kesîren).
Andolsun
ki, sizin için ve Allah'a ve ahiret gününe (Allah'a ulaşma gününe) ulaşmayı
dileyen ve Allah'ı çok zikredenler için, Allah'ın Resûl'ünde güzel bir örnek
vardır.
ü
Allahû Tealâ’yı zikretmenin
faydası kıyâmetten öncedir:
47/MUHAMMED-18: Fe hel yenzurûne illes sâate en te’tiyehum bagteh(bagteten), fe kad câe eşrâtuhâ, fe ennâ lehum izâ câethum zikrâhum.
Öyleyse
“o saatin” gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Halbuki onun alâmetleri
(işaretleri) gelmiştir. Fakat (o saat) kendilerine geldiği zaman, onlara
hatırlatmanın ne (faydası) olur ki?
ü
Şeytan Allahû
Tealâ’yı zikretmenize engel olmak ve unutturmak ister:
58/MUCÂDELE-19: İstahveze
aleyhimuş şeytânu fe ensâhum zikrallâh(zikrallâhi), ulâike hizbuş
şeytân(şeytâni), elâ inne hizbeşşeytâni humul hâsirûn(hâsirûne).
Şeytan
onları kuşattı. Böylece Allah'ın zikrini onlara unutturdu. İşte onlar, şeytanın
taraftarlarıdır. Şeytanın taraftarları, gerçekten hüsranda olanlar, onlar değil
mi?
5/MÂİDE-91: İnnemâ yurîduş şeytânu
en yûkia beynekumul adâvete vel bagdâe fîl hamri vel meysiri ve yasuddekum an
zikrillâhi ve anis salâh(salâti), fe hel entum muntehûn(muntehûne).
Oysa
ki şeytan, şarap ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı
zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Siz artık (bunlara) son
verdiniz mi?
23/MU'MİNÛN-110: Fettehaztumûhum
sıhriyyen hattâ ensevkum zikrî ve kuntum minhum tadhakûn(tadhakûne).
Böylece
onları alay konusu edindiniz. Öyle ki (bu), size Benim zikrimi unutturdu. Ve
siz, onlara gülüyordunuz.
ü
Mûnafıklar Allahû
Tealâ’yı çok az zikrederler:
4/NİSÂ-142: İnnel munâfikîne
yuhâdiûnallahe ve huve hâdiuhum, ve izâ kâmû ilas salâti kâmû kusâlâ yurâunen
nâse ve lâ yezkurûnallâhe illâ kalîlâ(kalîlen).
Muhakkak
ki münafıklar, Allah'a hile yaparlar. Oysa O (Allah), onlara hile yapandır. Ve
onlar, namaza kalktıkları zaman, üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş
yaparlar. Ve Allah'ı pek az zikrederler.
ü
Ancak şakiler Allahû
Tealâ’yı zikretmekten kaçınacaktır:
87/A'LÂ-11: Ve yetecennebuhel
eşkâ.
Ve
şâkî olan, ondan (zikirden) içtinap edecek (kaçınıp zikretmeyecek).
ü
Allahû Tealâ’yı zikretmekten
yüz çevirenlere şeytan musallat olur:
43/ZUHRÛF-36: Ve men ya’şu an
zikrir rahmâni nukayyıd lehu şeytânen fe huve lehu karîn(karînun).
Ve
kim Rahmân'ın zikrinden yüz çevirirse, şeytanı ona musallat ederiz. Böylece o
(şeytan), onun yakın arkadaşı olur.
ü
Allahû Tealâ’yı zikretmekten
yüz çevirenler şeytanın dostlarıdır ve cehennemliktirler:
58/MUCÂDELE-19: İstahveze aleyhimuş
şeytânu fe ensâhum zikrallâh(zikrallâhi), ulâike hizbuş şeytân(şeytâni), elâ
inne hizbeşşeytâni humul hâsirûn(hâsirûne).
Şeytan
onları kuşattı. Böylece Allah'ın zikrini onlara unutturdu. İşte onlar, şeytanın
taraftarlarıdır. Şeytanın taraftarları, gerçekten hüsranda olanlar, onlar değil
mi?
ü Allahû Tealâ’yı zikretmekten yüz çevirenlerin
hayatı sıkıntı ile geçer:
20/TÂHÂ-124: Ve men a’rada an
zikrî fe inne lehu maîşeten danken ve nahşuruhu yevmel kıyâmeti a’mâ.
Ve
kim Benim zikrimden yüz çevirirse, o taktirde mutlaka onun için sıkıntılı bir
geçim (hayat) vardır. Ve kıyâmet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.
ü Allahû Tealâ’yı zikretmekten yüz çeviren kavmi Allah
helak eder:
25/FURKÂN-18: Kâlû subhâneke mâ
kâne yenbegî lenâ en nettehıze min dûnike min evliyâe ve lâkin metta’tehum ve
âbâehum hattâ nesûz zikre, ve kânû kavmen bûra(bûren).
(Putlar)
dediler ki: “Sen Sübhan'sın (münezzehsin), Senden başka dostlar edinmemiz bize
yakışmaz. Fakat Sen, onları ve onların babalarını metalandırdın. (Bu sebeple)
öyle ki zikri unuttular ve helâkı hakeden bir kavim oldular.”