Mehdi Kimdir I etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mehdi Kimdir I etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2017 Çarşamba

MEHDİ KİMDİR? I

MEHDİ KİMDİR? I

İnsanların tıpkı ulûl’azm peygamberlerin dönemindeki gibi, ahiret ve dünya saadetini yaşamaları şeytanın negatif istikamette tesir ettiği nefsimizi tezkiye ve tasfiye etmemize bağlıdır. Dünya üzerinde ayrı lisanı konuşan  bütün kavimlerde, Allahû Tealâ’nın seçtiği vehbî olarak nefs tezkiyesi ve tasfiyesiyle vazifeli kıldığı bir velî resûlü vardır.

14/İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz’dir, Hikmet Sahibi’dir.

Allahû Tealâ, İsrâ Suresinin 15. âyet-i kerimesinde: “Resûl göndermezsek azap etmeyiz.” buyuruyor.

17/İSRÂ-15: Menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihî), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, ve mâ kunnâ muazzibîne hattâ neb’ase resûlâ(resûlen).
Kim hidayete erdiyse, sadece kendi nefsi için (nefsini tezkiye ettiği için) hidayete erer. Öyleyse kim dalâlette ise sorumluluğu sadece kendi üzerinde olarak dalâlette kalır. Yük taşıyan (günahı yüklenen) bir kimse, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez. Ve Biz, bir resûl göndermedikçe azap edici olmadık.

Kasas Suresinin 68. âyet-i kerimesi şöyle bildirmektedir:

28/KASAS-68: Ve rabbuke yahluku mâ yeşâu ve yahtâr(yahtâru), mâ kâne lehumul hıyarat(hıyaratu), subhânallâhi ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).
Ve Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer. Ve seçim hakkı onlara ait değildir. Allah Sübhan’dır (münezzehtir) ve (onların) şirk koştukları şeylerden yücedir.

Hiç kimse kendi kazancıyla, gayretiyle resûl olamaz. Allahû Tealâ resûllerini yaratılıştan seçiyor. Her devirde 7 safha ve 4 teslimden oluşan hanif dînini, yaratılıştan seçtiği resûllerine vehbî olarak yaşattırıyor.

Bu hakikat, Âli İmrân Suresinin 179. âyet-i kerimesinde şöyle zikredilmektedir:

3/ÂLİ İMRÂN-179: Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alel gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulih(rusulihî), ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).”
Allah, habis olanı (kötüyü), temiz olandan (mü'min olanı, mü'min gözükenden) ayırıncaya kadar mü'minleri, sizin bulunduğunuz hâl üzere (mü'min olanla mü'min gözükenin bir arada olduğu bir durumda) terk edecek değildir. Ve Allah sizi gayba muttali edecek (gaybı bildirecek) değildir. Ve lâkin Allah, resullerinden dilediği kimseyi seçer (gaybı o resulüne bildirir). O halde, Allah'a ve O'nun resullerine îman edin. Ve eğer âmenu olur ve takva sahibi olursanız, o zaman sizin için "Büyük Ecir" vardır.

Hiçbir dönemde birden fazla nebî resûl yoktur. Allahû Tealâ âyet-i kerimede, her devirdeki kavim resûlleri arasından seçilen vekâleten devrin imamından bahsetmektedir.

Tüm Kutsal Kitaplar’da vaaz edilen hanif dînin unutulduğu günümüzde, Allahû Tealâ’nın kavim resûlleri arasından seçip gaybı kendisine bildirdiği Mehdi Resûl, tasarruf rızasının sahibi, vekâleten Devrin İmamı’dır.

72/CİNN-26: Âlimul gaybi fe lâ yuzhiru alâ gaybihî ehaden.
O (Allah), gaybı bilendir. Fakat O, gaybını hiç kimseye izhar etmez (açıklamaz).

72/CİNN-27: İllâ menirtedâ min resûlin fe innehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihî rasadan.
Resûllerden razı oldukları (tasarruf rızasına ulaşmış olanları) hariç! O taktirde, muhakkak ki O (Allah), onların önünden ve arkasından gözetenler sevkeder ki.

Mehdi Resûl; 
·        Allah’a ulaşmayı dileyerek Allahû Tealâ’nın kendisi için tayin ettiği mürşide tâbî olmuştur.
·        Allah’ın emaneti olan ruhunu Allah’a teslim etmiştir.
·       Fizik vücudunu Allah’a teslim etmiştir.
·       Nefsini Allah’a teslim etmiştir.
·       İrşada ulaşmıştır.
·       İradesini de Allah’a teslim etmiştir.
·       En son olarak da, aklını da Allah’a teslim etmiştir.


Tüm kavim resûlleri için ulaşılması gereken en üst hedef iradenin Allah’a teslimidir. Ama velî resûller arasından Allahû Tealâ’nın seçip tasarrufuna aldığı devrin imamı için aklın teslimi söz konusudur. Allahû Tealâ’nın kavim resûlleri arasında seçip vekâleten Devrin İmamı olarak tayin ettiği Mehdi Resûl,  iradenin de ötesinde aklını da Allah’a teslim etmiştir.