Hz. İbrahim (A.S)
Hz.
İbrahim, Kur’an-ı Kerim’de, hakkında en çok bilgi verilen peygamberlerden
biridir, ismi 25 surede zikredilmektedir; Hz. İbrahim’in hayatından bizim için önemli
örnekler anlatılmış ve bunlardan ibret almamız istenmiştir. Allahû Tealâ, bize,
Hz. İbrahim için “babanız” demektedir ve Hz. İbrahim'in dînini de hanif dîn olarak nitelemektedir ki bunu daha önce
“Kayyum Dîn İslam” bölümünde işlemiştik. Hz.
İbrahim’in dini, Allah tarafından seçilmişlerin dini ve aynı zamanda
kolaylıkların dini olarak da tanıtılmaktadır:
22/HACC-78: Ve câhidû fillâhi hakka cihâdih(cihâdihî), huvectebâkum ve
mâ ceale aleykum fid dîni min harac(haracin), millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme),
huve semmakumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden
aleykum ve tekûnû şuhedâe alen nâs(nâsi), fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte
va’tesımû billâh(billâhi), huve mevlâkum, fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).
Ve
Allah'da hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk
kılmadı ki; o, babanız İbrâhîm (A.S)'ın dînidir. O, sizi daha önce de
“müslümanlar” (Allah'a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Bunda da (Kur'ân-ı
Kerim'de de), resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız
diye. Öyleyse namazı ikame edin (kılın), zekâtı verin, Allah'a sarılın
(Allah'ın Zat'ında yok olun). O, sizin Mevlâ'nız. (O), ne güzel Mevlâ (dost) ve
ne güzel yardımcı.
2/BAKARA-130: Ve men yergabu an milleti ibrâhîme illâ men sefihe
nefseh(nefsehu), ve lekadistafeynâhufîd dunyâ, ve innehu fîlâhireti le mines
sâlihîn(sâlihîne).
Ve, nefsini sefih kılan kişi
hariç kim, İbrâhîm'in dîninden yüz çevirir ? Andolsun ki Biz, onu dünyada
seçtik. Muhakkak ki o, ahirette de salihlerdendir.
2/BAKARA-131: İz kâle lehû rabbuhû eslim kâle eslemtu li rabbil
âlemîn(âlemîne).
Rabbi ona: “Teslim ol!” dediği
zaman “Ben, âlemlerin Rabbine teslim oldum.” dedi.
16/NAHL-120:
İnne ibrâhîme kâne ummeten kâniten lillâhi hanîfâ(hanîfen) ve lem yeku minel
muşrikîn(muşrikîne).
Muhakkak ki İbrâhîm (A.S), Allah'a hanif (tek
Allah'a inanan) olarak kanitin olan (yönelen) bir ümmet idi. Ve o, müşriklerden
olmadı.
16/NAHL-121:
Şâkiren li en’umih(en’umihî), ictebâhu ve hudâhu ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
O'nun (Allah'ın) ni'metlerine şükredici idi.
(Allah), onu seçti. Ve onu Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet
etti (ulaştırdı).
16/NAHL-122: Ve
âteynâhu fîd dunyâ haseneh(haseneten), ve innehu fîl âhıreti le mines sâlihîn(sâlihîne).
Ve ona dünyada
(hakettiği) haseneler (pozitif dereceler) verdik. Muhakkak ki o, ahirette
elbette salihlerdendi.
Allahû Tealâ’ın, “Halil” yani dost diye
nitelediği Hz. İbrahim, ulu’l-azm peygamberlerdendir.
4/NİSÂ-125: Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve
muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), vettehazallâhu ibrâhîme
halîlâ(halîlen).
Ve hanif olarak Hz. İbrâhîm'in
dînine tâbî olmuş ve vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederek muhsin olan
kimseden, dînen daha ahsen kim vardır. Ve Allah, Hz. İbrâhîm'i dost edindi.