3. YEDİLİ BASAMAK

3. YEDİLİ BASAMAK

Allahû Tealâ’ya sonsuz hamd ve şükrederiz ki; bir defa daha Allahû Tealâ bizleri birlikte kıldı.

Önceki bölümlerde 28 basamaklık İslâm merdiveninde 14. basamağı tamamlamıştık (2 tane 7’li basamak). Kişi önce Allah’a ulaşmayı diledi ve Allahû Tealâ o kişi üzerinde tesir icra etmeye başladı. Usûlüne uygun şekilde kıldığı hacet namazının sonunda, Allahû Tealâ ona mutlaka mürşidini gösterir ve Allah’ın kendisine gösterdiği mürşidine ulaşan kişi, mürşidin önünde diz çöker, el öper ve tövbe eder.

Mürşidinin önünde yapılan tövbe önemli bir noktayı ifade eder. O kişi gerçekten Allah’a ulaşmayı dilemişse, Allah ona mürşidini gösterir. Kişi mürşide ulaşıp önünde diz çöküp tövbe ettiği zaman birçok muhteva arka arkaya tahakkuk eder. Bir mürşide ulaşmayı hak ederek, Allah’ın gösterdiği mürşide ulaşan kişi için yeni bir olaylar dizisi başlar. Allahû Tealâ’nın tövbe eden kişiye verdiği 7 tane ni’met söz konusudur.

1. ni’met: Kalbe îmân yazılır. 

58/MUCÂDELE-22: Lâ tecidu kavmen yû’munûne billâhi vel yevmil âhîri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîretehum, ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne ve eyyedehum bi rûhin minh(minhu), ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anh(anhu), ulâike hizbullâh(hizbullâhi), e lâ inne hizbullâhi humul muflihûn(muflihûne).

Allah'a ve ahiret gününe (ölmeden önce Allah'a ulaşmaya) îmân eden bir kavmi, Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi (orada eğitilmiş olan, devrin imamının ruhu onların başlarının üzerine yerleşir). Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razı oldular. İşte onlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah'ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?

Lâ tecidu: Bulamazsın.

kavmen: Kavmi.

yû’munûne billâhi: Allah’a âmenû olan, îmân eden.

vel yevmil âhîri: Ve yevm’il âhire (sonraki güne).

              Her kim hayatta iken ruhunu Allah’a ulaştırırsa, işte o ruhun kişi hayatta iken Allah’a ulaştığı gün, sonraki gündür. Eğer kişi hayatta iken ruhunu Allahû Tealâ’ya göndermemişse (Allah’a ulaştırmamışsa) öldüğü gün o kişinin ruhu Allah’ın gönderdiği ölüm melekleriyle Allah’a döndürülür. Ölüm melekleri gelirler, kontağı kapatarak kişilerin hayat unsurunu yok ederler. Yani mitekondrilerin elektrik üretmesini, enerji üretmesini önlerler. Enerji olmadığı için artık vücutta bir canlılık bir hareket oluşmaz. Kişi ölür ve ölüm melekleri kişinin ruhunu alarak 7 gök katını birlikte çıkarlar ve Sidretül Münteha’ya kadar birlikte giderler. Onlar Sidretül Münteha’da kalırlar, ruh Allah’a ulaşır.

yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu: Allah’a ve Resulü’ne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın.

ve lev kânû âbâehum: Onların anneleri babaları olsa bile.

ve ebnâehum: Onların çocukları olsa bile.

ev ihvânehum: Onların kardeşleri olsa bile.

ev aşîretehum: Aynı aşiretten olsalar da.

ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne: İşte onların kalplerin içine îmân yazılır.

ve eyyedehum bi rûhin minhu: O’ndan (Allah’tan) bir ruhla desteklenirler (yed edilirler).

ve yudhıluhum cennâtin: Ve cennetlere konulurlar (kıyâmet gününde cennetlere konulurlar).
tecrî min tahtihel enhâru: Altından nehirler akan.

hâlidîne fîhâ: Orada ebedîyyen kalırlar.

radıyallâhu anhum: Allah onlardan razı olmuştur.

ve radû anhu: Ve onlar da O’ndan (Allah’tan) razı olmuşlardır.

ulâike hızbullâh(hızbullâhi): İşte onlar Allah’ın taraftarlarıdır.

e lâ inne hızballâhi humul muflihûn: O Hizbullah olanlar var ya; onlar felâha erenler değil mi?

Allahû Tealâ onların kalplerine îmânı yazıyor ve başlarının üzerine devrin imamının ruhunu gönderiyor, emrinden bir ruhla onları destekliyor. Kişinin başının üzerine devrin imamının ruhunun geldiğini hem Mucâdele-22’de hem de Mu’min-15’de Allahû Tealâ belirtiyor.