10 Haziran 2016 Cuma

8. BASAMAK; ALLAH’IN KALBE ULAŞMASI

8. BASAMAK;  ALLAH’IN KALBE ULAŞMASI

“Ben Yerime, Göğüme Sığmadım. Mü’min Kulumun Kalbine Sığdım.”


64/TEGÂBUN-11: Mâ asâbe min musîbetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve men yu’min billâhi yehdi kalbehu, vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).
Allah’ın izni olmadıkça bir musîbet isabet etmez. Ve kim Allah’a îmân ederse (âmenû olursa), (Allah) onun kalbine ulaşır. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.

Hadîs-i kutsîde buyuruldu ki: “Ben yerime göğüme sığmadım ama mü’min kulumun kalbine sığdım.” (K: Aliyyu’l-Kārî, Esrâru’l-Merfûa, 301).

ü  Allah’ın Mü’min Kişinin Kalbine Girmesi

Allahû Tealâ zamandan ve mekândan münezzehtir yani Allah’ın bir mekâna ve zamana ihtiyacı yoktur. Zamana ve mekâna ihtiyacı olmayan Rabbimiz, hadîste zikredildiği gibi yere ve göğe sığmamakta ama mü’min kulunun kalbine sığmaktadır. Bu, kalben Allah’a ulaşmayı dilediğimizde Allah’ın kalbe girmesidir ki, zaten Allah’a giden yol bu dilekle başlamaktadır. Allahû Tealâ’nın kul ile olan ilişkisi kalp üzerinden gerçekleşir. Allah bu mesajı vermektedir.
 Kişinin kalben Allah’a ulaşmayı dilemesi ile Allahû Tealâ Rahmân esması ile tecelli eder. Ve Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesinde zikredildiği gibi ona peş peşe 7 tane furkan verir.

8/ENFÂL-29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar, Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.

ü  Allah Ne Zaman Kişinin Kalbine Girer?

1. furkan: Baş gözündeki hicab-ı mesturenin alınması,
2. furkan: Basar hassasının önündeki gışavet adlı perdenin alınması,
3. furkan: İşitmeye mâni olan engel vakranın alınması,
4. furkan: Sem’î hassasının mührünün açılması,
5. furkan: Kalpteki ekinnetin alınması,
6. furkan: Fıkıh hassasının mührünün açılması,
7. furkan: İhbatın konması.

7 tane furkan ile birlikte Allahû Tealâ o kişiyi 12 tane de ihsanın sahibi kılar.
8. ihsan: Hidayetle Allah’ın kalbe ulaşması,
Allah’a ulaşmayı dilemek Allah’ın davetidir. Resûl’ün daveti kendisine tâbî olmaktır. Allah’ın daveti Allah’a ulaşmayı diledikten sonra 7. basamakta akletmekle noktalanır. Bundan sonra ikinci 7’li basamakta resûlün daveti başlar. 8. basamakta Allahû Tealâ kişinin kalbine hidayetle ulaşır yani Enfâl Suresi 24. âyet-i kerimede zikredildiği gibi Allah kişi ile kalbi arasına girer. Allah’ın kalbe girmesi kişinin kalbine hidayetle ulaşması demektir.

8/ENFÂL-24: Yâ eyyuhellezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va'lemû ennallâhe yehûlu beynel mer'i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), Allah ve Resûl’ü sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman (davete) icabet edin! Ve Allah’ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve muhakkak sizin O’na haşrolunacağınızı bilin! (Hepinizin ruhu Allah’ta toplanacak ve Allah, ruhlarınıza meab olacak.)

9. ihsan: Kalbin Allah’a dönmesi,
10. ihsan: Kalbe giden rahmet yolunun açılması,
11. ihsan: Kalbe nurun girmeye başlaması,
12. ihsan: Kişinin huşû sahibi olması.
Huşû sahibi olan kişinin Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece hacet namazı kılması halinde Allah ona mürşidini gösterir. Bu kimse 7 tane furkan ve 12 tane ihsanla mürşidine tâbî olduğu zaman Allahû Tealâ ona 7 tane de ni’met verir.
Allahû Tealâ, yere göğe sığmamasına karşılık bu 7 ni’metle mü’min kulunun kalbine girer. Çünkü o kişinin kalben Allah’a ulaşmayı dilemesi ve akabinde Allah’ın tayin ettiği mürşide ulaşması sonucunda Allah onun kalbine îmânı yazar.
Böylece îmân yazılmış olan kalp, Allah’ı zikretmeye başlar. Bu zikirle kalbe önce %2’lik rahmet nuru, sonra da tezkiyede %49’a, tasfiyede %98’e ulaşacak olan fazl nurları, salâvat nuru tarafından taşınır. Islah edici amel, nefs tezkiyesidir ki bu fizik bedenin yerine getirdiği bir iştir. Fizik beden zikretmeye başladığı zaman nefsin kalbine nurları göndererek nefse infâk etmektedir. Fizik bedenin çalışması maddî ve manevî olabilir. Manevî çalışması, işte bu zikirle oluşan, nefse infâktır. Maddî çalışması da yine dünya için çalışmak ve etraftaki hak sahibi insanlara vermesidir. Allahû Tealâ olayları bu şekilde dizayn etmiştir.
Öyleyse görüldüğü gibi hadîs, 3. basamağı (Allah’a ulaşmayı dilemek) muhtevasına alan bir hadîs olup daha sonraki basamakları da içermektedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.