21 Ekim 2017 Cumartesi

Hz. İsa gelecek mi?

Hz. İsa gelecek mi?

Sevgili kardeşlerim, Hz. İsa ahir zamanda gelecek ve Mehdi (A.S)’ a tâbî olacak ve Mehdi (A.S) yardımıyla deccalı öldürecektir. Yeryüzünde sulh ve sükûn dönemi yaşanacaktır. 7 safha ve 4 teslim olan hanif dîni yeryüzüne hakîm olacaktır.

ALLAH’IN VAADİ
Hz. İsa yeryüzüne tekrar dönecektir. Âlemler üzerine seçilip, örnek kılınan elçilerin hayatları, yaşadıkları olaylar, karşılaştıkları zorluklar, giriştikleri büyük mücadeleler tüm insanlar için önemli mesajlar ve dersler içerir. Hz. İsa, Kur’ân’da Allah’ın, hayatıyla, mücadelesiyle, ahlâkıyla insanlara örnek gösterdiği peygamberlerden biridir.  Hz. İsa’nın doğumu, hayatı ve Allah Katına alınması hep mucizevî şekillerde gerçekleşmiş, bu mübarek peygamberin mucizevî hayatı Kur’ân’da ayrıntılı olarak haber verilmiştir. Allah, Kur’ân’da birçok peygamberin kıssalarını bizlere bildirmektedir. Ancak İsa (A.S), çeşitli yönleriyle diğer peygamberlerden farklı bir konuma sahiptir. Allah’ın üstün ilimlerle desteklediği bu değerli kulu, daha beşikteyken konuşmuş, dünyada kaldığı süre içerisinde çevresindeki insanlara büyük mucizeler göstermiştir. Onun bu özel durumunun diğer bir delili de, Allah Katına alınışı ve tekrar dünyaya gönderileceğine dair Kur’ân’da önemli işaretlerin olmasıdır.

Kur’ân’da inkâr edenlerin Hz. İsa’yı öldürmek amacıyla bir tuzak kurdukları haber verilir. Rivayetlere göre Hz. İsa’nın yanındakilerden birisinin ihanet etmesini sağlayan bir kısım bağnaz yahudi din adamları (kâhinler), Allah’ın elçisini tutuklayıp Romalılara teslim etmek istemişlerdir. Yine rivayetlere göre ölüm cezasını uygulama hakkı olmayan söz konusu kâhinler, Roma yönetimini kışkırtmak için bir tuzak hazırlamış ve Hz. İsa’yı Romalı yöneticilere karşı faaliyet yürüten bir kişi olarak tanıtmışlardır. Çünkü Romalıların bu konuda çok hassas ve acımasız olduklarını bilmektedirler. Bu tuzağın sonu ise Kur’ân’da şöyle bildirilmiştir:

3/ÂLİ İMRÂN-54: Ve mekerû ve mekarallâh(mekarallâhu), vallâhu hayrul mâkirîn (mâkirîne).
Ve onlar hile yaptılar, Allah da (onlara) hile yaptı. Ve Allah, (hileye karşı) hile yapanların en hayırlısıdır.

Âyette de bildirildiği gibi, Hz. İsa(A.S)’ı öldürmek için harekete geçilmiş, tuzak kurulmuştur. Ancak onlar Hz. İsa(A.S)’ı öldürmeyi başaramamışlar, onun bir benzerini, Hz. İsa(A.S)  zannederek öldürmüşlerdir. Allah, Hz. İsa (A.S)’ı Kendi Katına yükselterek, hazırlanan tuzağı boşa çıkarmıştır:

4/NİSÂ-157: Ve kavlihim innâ katelnal mesîha îsabne meryeme resûlallâh(resûlallâhi), ve mâ katelûhu ve mâ salebûhu ve lâkin şubbihe lehum, ve innellezinahtelefû fîhi le fî şekkin minh(minhu), mâ lehum bihî min ilmin illettibâaz zann(zanni), ve mâ katelûhu yakînâ(yakînen).
Ve onların, “Muhakkak ki, Allah’ın resûlü Meryem’in oğlu İsa Mesih’i biz öldürdük.” sözleri (çok büyük iftiradır). Ve onu öldürmediler ve onu asmadılar. Fakat (öldürülen adam) onlara, (Meryem’in oğlu İsa Mesih’e) benzer olarak gösterildi. Ve muhakkak ki onun hakkında ihtilafa (anlaşmazlığa) düşenler, ondan (bu hususda) mutlaka şüphe içindeler. Onların, onunla ilgili olarak, zanna tâbî olmaktan başka bir ilimleri (bilgileri) yoktur. Ve onu kesinlikle öldürmediler (öldüremediler).

Onların sözleri buydu: “Meryem oğlu İsa’yı biz öldürdük.” Gerçekten gördükleri, tam Meryem oğlu İsa kılığına sokulmuş olan 13. havariydi. “meryeme resûlallâh: Allah’ın Resûl’ü olan Meryem oğlu İsa’yı muhakkak ki biz öldürdük.” Allahû Tealâ: “Onların sözleri buydu.” diyor.

ve mâ katelûhu: Onu katletmediler, öldürmediler.

ve mâ salebûhu: onu çarmıha germediler, salibe germediler.
 
ve lâkin şubbihe lehum: ama onlar için onun benzeri vardı. Ya da başka bir ifadeyle, onlara onun benzeri gösterildi. Bir başka ifadeyle, 13. havari Hz. İsa (A.S)’ın hüviyetine sokuldu Allahû Tealâ tarafından. Meryem oğlu İsa da böylece onların dizaynının dışında kaldı.

ve innellezinahtelefû fîhi: bu konuda yani onun hakkında ihtilafa düşenler muhakkak ki
 
le fî şekkin minhu: ondan yani onun dizaynından bir şek yani şüphe içindedirler. Onun hakkında yani onun öldürülmesi konusunda bir şüphe içindedirler.
 
mâ lehum bihî min ilmin: onlar için bu konuda bir ilim, bir bilgi de yoktur. Onların bu konuda bir bilgileri de yoktur.
 
illettibâaz zann: onlar sadece zanlarına intiba ediyorlar, zanlarına tâbî oluyorlar. 
ve mâ katelûhu yakînâ: kesinlikle onu katletmediler yani çarmıha germediler.

Görülüyor ki Allahû Tealâ Nisâ Suresinin 157. âyet-i kerîmesinde Hz. İsa (A.S)’ın onlar tarafından yani Romalılar tarafından katledilmediğini söylüyor. Öldürülenin, Hz. İsa (A.S)’a ihanet eden 13. havari olduğu Kur’ân-ı Kerim’de açıklanıyor. Salonda o ikisi yalnızken içeriye Romalılar gireceği zaman Allahû Tealâ Hz. İsa (A.S)’ın yüzünü havarinin yüzüne, havarinin yüzünü de Hz. İsa (A.S)’ın kine çevirdi. Romalı askerler Hz. İsa (A.S)’ı tanıdıkları cihetle, 13. havariyi odur diye alıp götürdüler ve çarmıha gerdiler. Âli İmrân Sûresinde Allahû Tealâ buyuruyor ki:




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.