6 Ekim 2017 Cuma

HZ. İBRÂHÎM’İN HANİF DÎNİ II

HZ. İBRÂHÎM’İN HANİF DÎNİ

“O’na yönel, (O’na ulaşmayı dile) ve O’na karşı (Allah'a karşı) takva sahibi ol." Âyet-i kerime devam ediyor: "Ve namaz kıl ve müşriklerden olma. O müşriklerden olma ki; onlar, dînlerinde fırkalara ayrılmışlardır. Herbiri kendi elindekiyle ferahlanırlar.”

İşte burada tek dînin esası çıkıyor ortaya. Bir; fırkalara ayrılanlar var; o tek dinin dışında kalan ve çeşitli dînlere ayrılmış olan insanlar. Bu gün 72 inanç çeşidi bulunmuş vaziyette dünya üzerinde. Ama Rabbanî ve zülmanî toplum olarak 72 tane inanç söz konusu. Şimdi İslâm dîninin temelini Kur’ân-ı Kerim oluşturur. Herşey Kur’ân’a dayalıdır. Ve bakıyoruz ki 1. safha: Allah'a mülâki olmayı dilemek Kur’ân’da farz kılınmış. Söylediğimiz âyet (Rûm Suresinin 31. âyet-i kerimesi) onu söylüyor. O kadar mı? Hayır, Allahû Tealâ Zumer Suresinin 54. âyet-i kerimesinde de diyor ki:
39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Ve Rabbinize (Allah’a) yönelin (ruhunuzu Allah’a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O’na (Allah’a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah’a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.
“O’na (Allah'a) yönel! (Allah'a ulaşmayı dile) ve O’na teslim ol.” diyor. Allahû Tealâ Lokmân Suresinin 15. âyet-i kerimesinde buyuruyor:
31/LOKMÂN-15: Ve in câhedâke alâ en tuşrike bî mâ leyse leke bihî ilmun fe lâ tutı’humâ ve sâhibhumâ fîd dunyâ magrûfen vettebi’ sebîle men enâbe ileyy(ileyye), summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ve bilgin olmayan bir şey hakkında, şirk koşman için seninle mücâdele ederlerse, ikisine de itaat etme! Ve dünyada onlara güzellikle sahip ol. Bana yönelenlerin (ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenlerin) yoluna tâbî ol. Sonra dönüşünüz Banadır. O zaman yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.
“Kim Bana yönelmişse (Bana ulaşmayı dilemişse) sen de onun yoluna tâbî ol.” diyor.
Öyleyse Kur’ân-ı Kerim’de Allah'a ulaşmayı dilemek farz. Bu kişi mürşidine ulaşacaktır, 14. basamakta tâbiiyetini gerekleştirecektir. Kişinin mürşide tâbiiyeti farz mı? Elbette farz. Allahû Tealâ Mâide Suresinin 35. âyet-i kerimesinde diyor ki:
5/MÂİDE-35: Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.
“Ey âmenû olanlar! (yani Allah'a ulaşmayı dileyen mü’minler, bir defa daha takva sahibi olun.) Sizi Allah'a ulaştıracak olan vesileyi Allah’tan isteyin (yani mürşidinize ulaşıp ona tâbî olun).” diyor Allahû Tealâ. Peki, demek ki mürşidimize ihsanla tâbî olmak üzerimize farz. Kimdir mürşidine ihsanla tâbî olanlar? Allah’a mülâki olmayı (ruhunu Allah'a ulaştırmayı) dileyenler, sadece onlar mürşidlerine ihsanla tâbî olanlardır.

Ne olur sonra? Allahû Tealâ bizim üzerimize Rahîm esmasıyla tecelli eder ve 7 tane gök katını ruhumuza aşırtır. 7. gök katını aşan ruhumuz Sidretül Münteha’dan Allah'a doğru yükselerek Allah'ın Zatı’nda yok olur. Peki, Allah'a mülâki olmak farz mıdır? Allah'a ulaşmak farz mıdır?  Evet, Allah'a ulaşmak (Allah’a kavuşmak) üzerimize farzdır. İşte Allahû Tealâ bunu farz kılıyor. Muzemmil Suresi 8. âyet-i kerime:
73/MUZZEMMİL-8: Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve herşeyden kesilerek O’na ulaş.
“Allah'ın ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek Allah’a ulaş.”

Demin geçen Zumer Suresinin 54. âyet-i kerimesi “Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu: Allah'a yönel ve O’na teslim ol.” diye devam ediyor. Önce ruhun teslimi söz konusu olduğuna göre (burada 4 teslim de ifade ediyor; ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslimi. Ruhun teslimi bu âyet-i kerimede farz kılınmış. Peki, bu Allah’a insan ruhunun ulaşmasının farz olduğu bir emir şeklinde tecelli ediyor mu Kur’ân-ı Kerim’de? Ediyor. İşte Allahû Tealâ Ra’d Suresinin 21. âyet-i kerimesinde gayet net olarak şunu söylüyor:
13/RA'D-21: Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi).
Ve onlar Allah’ın (ölümden evvel), Allah’a ulaştırılmasını emrettiği şeyi (ruhlarını), O’na (Allah’a) ulaştırırlar. Ve Rab’lerine karşı huşû duyarlar ve kötü hesaptan (cehenneme girmekten) korkarlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.