1 Ekim 2017 Pazar

CEHENNEM

 CEHENNEM


Kıyamet günü cehennemliklere kimse yardım edemeyecektir;

4/NİSÂ-123: Leyse bi emâniyyikum ve lâ emâniyyi ehlil kitâb(kitâbi), men ya’mel sûen yucze bihî, ve lâ yecid lehu min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).
Sizin emaniyenizle ve kitap ehlinin emaniyesi ile değil, kim kötülük yaparsa (sadece) onunla cezalandırılır. Ve kendisi için Allah'tan başka bir velî ve bir yardımcı bulamaz.

10/YÛNUS-108:Kul yâ eyyuhen nâsu kad câekumul hakku min rabbikum, fe men ihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi vekîl(vekîlin).
De ki: “Ey insanlar, Rabbinizden size hak gelmiştir! Kim hidayete erdiyse, muhakkak ki kendi nefsi için hidayete erer. Ve kim dalâlette olduysa (kaldıysa) ancak kendi aleyhine (sorumluluğu kendi üzerinde) dalâlette olur. Ve ben, sizin üzerinize vekil değilim.”

82/İNFİTÂR-19: Yevme lâ temliku nefsun li nefsin şey’â(şey’en), vel emru yevmeizin lillâh(lillâhi).
O gün bir nefs, diğer bir nefs için bir şeye (güç yetirmeye) malik değildir. Ve izin günü emir Allah'ındır.

2/BAKARA-119: İnnâ erselnâke bil hakkı beşîren ve nezîren, ve lâ tus’elu an ashâbil cahîm(cahîmi).
Muhakkak ki Biz seni, hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ve ashabı cehîmden (cehennemliklerden) sanasorulmaz (sen cehenneme gideceklerden sorumlu tutulmazsın ).

39/ZUMER-19: E fe men hakka aleyhi kelimetul azâb(azâbi), e fe ente tunkızu men fîn nâr(nâri).
Öyleyse bir kimse, üzerine azap sözünü hakettiği taktirde sen, ateşte olanı kurtarabilir misin?

3/ÂLİ İMRÂN-128: Leyse leke minel emri şey’un ev yetûbe aleyhim ev yuazzibehum fe innehum zâlimûn(zâlimûne).
Senin için bir emir (yapacağın bir şey) yoktur. (Allah), ya onların tövbesini kabul eder veya onlara azap eder. Oysa onlar, gerçekten zalimlerdir.

39/ZUMER-24 E fe men yettekî bi vechihî sûel azâbi yevmel kıyâme(kıyâmeti), ve kıyle liz zâlimîne zûkû mâ kuntum teksibûn(teksibûne).
O halde kıyâmet günü, onun vechini (fizik vücudunu) kötü azaptan kim koruyabilir? Ve zalimlere: "Kazanmış olduğunuz şeyi (günahlarınızın cezasını) tadın!" denir.

Kıyâmet günü Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in cehennemliklere yardım edemeyeceği ile ilgili hadîs-i şerifler;

Suçlular kıyâmet günü yardım isteyecekler, onlara sözüm; “Burada yetkim yoktur, sizi dünya da iken yeterince uyarmadık mı?” olacak.
(S.buh. 8.cilt 1282 hadis)

26/ŞUARÂ-214: Ve enzir aşîretekel akrebîn(akrebîne).
Ve en yakının olan aşiretini uyar.

Bu âyet-i kerime indirildiğinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) ailesinin bütün fertlerini, akraba ve yakın komşularını Ebû Kubeys tepesinde topluyor ve buyuruyor ki:

"Ey Kâ'b b. Mürre oğulları! Nefsinizi Allah'tan satın almaya bakın; zira ben, âhirette sizin adınıza bir şey yapamam!
Ey Abdimenâf oğulları! Nefsinizi Allah'tan satın almaya bakın; zira âhirette sizin adınıza bir şey yapmak elimden gelmez!
Ey Abdülmuttalip oğulları! Nefsinizi Allah'tan satın almaya bakın; zira âhirette sizin adınıza da birşey yapamam!
Ey Muhammed'ın kızı Fatıma! Sen de nefsini Allah'tan satın almaya bak; zira âhirette senin adına da bir şey yapamam."
            Peygamber Efendimiz (S.A.V), Fatıma annemizi birgün sabah namazına kaldırırken şöyle uyarmıştır:

Kızım Fatıma! Babanın Peygamber olduguna güvenme! Ben seni kurtaramam. Ahirette üzerinize gelecek azabı uzaklaştıramam, buna selahiyetim yoktur.”
(Teberani, Fatima Zehra‘dan rivayet etmistir. Yenabiul Mevedde, s.85, İbnul Abidin, c. 1. s.897.)

Akaide göre mü’min kişiler günahları kadar cehennemde cezalarını çektikten sonra cennete alınırlar. Oysa ki, Kur'ân-ı Kerim'de 53 âyet-i kerimede "Cehenneme girenler cehennem de ebediyyen kalırlar." hükmü vardır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.