17 Temmuz 2016 Pazar

Tevrat’ta 7 Safha 4 Teslim II

                       Tevrat’ta 7 Safha 4 Teslim

2. safha: Mürşide tâbî olmak

Çölde Sayım-11/17: Ben inip seninle orada konuşacağım. Senin üzerindeki Ruh'tan alıp onlara vereceğim. Halkın yükünü tek başına taşımaman için sana yardım edecekler.

“Senin üzerindeki ruhtan alıp.” diyor. Hz. İsa’nın üzerindeki ruh kendi ruhuydu. O ruhtan ötekilere de verecek. O ruh diğerlerinin de başının üzerinde olacak. Nasıl şimdi devrin imamının ruhu tâbî olan herkesin üzerine otomatik olarak geliyorsa (aynı ruhsa), bütün devirlerde sadece devrin imamının ruhu kişinin başının üzerinde olursa o devrin imamı, peygamber olabilir. Son peygamber Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz, devrin elbette imamıydı peygamber olarak; O’nun ruhu geliyordu. Bütün zamanlarda sadece devrin imamlarının ruhu kişilerin başının üzerine gelir, yerleşir.

Çölde Sayım-11/29: Ama Musa, "Sen benim adıma mı kıskanıyorsun?" diye yanıtladı, "Keşke RAB'bin bütün halkı peygamber olsa da RAB üzerlerine Ruhu'nu gönderse!"

Peygamberin başının üzerindeki ruh kendi ruhudur. Kim tâbî olursa, o ruh da mutlaka o kişinin başının üzerine gelir, yerleşir. Neyle gerçekleşir bu? Kim mürşidine tâbî olursa devrin imamının ruhu derhal o kişinin başının üzerine gelir. İşte Allahû Tealâ Mucâdele Suresinin 22. âyet-i kerimesinde bunu söylüyor. Mucâdele-22’de Allahû Tealâ devrin imamlarından bahsediyor. Mucâdele-22’de diyor ki:
58/MUCÂDELE-22: Lâ tecidu kavmen yû’munûne billâhi vel yevmil âhîri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîretehum, ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne ve eyyedehum bi rûhin minh(minhu), ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anh(anhu), ulâike hizbullâh(hizbullâhi), e lâ inne hizbullâhi humul muflihûn(muflihûne).
Allah'a ve ahiret gününe (ölmeden önce Allah'a ulaşmaya) îmân eden bir kavmi, Allah'a ve O'nun Resûl'üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, (Allah) onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi (orada eğitilmiş olan, devrin imamının ruhu onların başlarının üzerine yerleşir). Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razı oldular. İşte onlar, Allah'ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah'ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?

“Biz onların başlarının üzerine katımızdan ruh göndeririz ve onların kalplerinin içine îmânı yazarız.” diyor Allahû Tealâ. Burada peygamber devrin imamı ve onun ruhu herkesin başının üzerine gönderiliyor. Kur’ân-ı Kerim’dekine paralel bir âyeti kerîme.

Yasanın tekrarı-30/16: Bugün size Tanrınız RAB'bi sevmeyi, yollarında yürümeyi, buyruklarına, kurallarına, ilkelerine uymayı buyuruyorum. Öyle ki, yaşayasınız, çoğalasınız ve mülk edinmek için gideceğiniz ülkede Tanrınız RAB tarafından kutsanasınız.

Mezmurlar-5/11: Sevinsin sana sığınan herkes, Sevinç çığlıkları atsın sürekli, kanat ger üzerlerine; sevinçle coşsun adını sevenler sende.

Museviler, mürşide tâbî olmuşlar:

2.Tarihler-15/14: Yüksek sesle bağırarak, borazan ve boru çalarak RAB'bin önünde ant içtiler.

2.Tarihler-15/15: Yahudalılar bütün yürekleriyle içtikleri ant için sevindiler. RAB'bi istekle arayıp buldular. O da onları her yandan esenlikle kuşattı.


2.Tarihler-30/12: Birlik ruhu vermek için Tanrı'nın eli Yahuda'nın üzerindeydi. Öyle ki, Tanrı kral ve önderlerin RAB'bin sözü uyarınca verdikleri buyruğa halkın uymasını sağladı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.