30 Temmuz 2016 Cumartesi

Hz. İbrahim (A.S)

                                        Hz. İbrahim (A.S) 

Hz. İbrahim, Kur’an-ı Kerim’de, hakkında en çok bilgi verilen peygamberlerden biridir, ismi 25 surede zikredilmektedir; Hz. İbrahim’in hayatından bizim için önemli örnekler anlatılmış ve bunlardan ibret almamız istenmiştir. Allahû Tealâ, bize, Hz. İbrahim için “babanız” demektedir ve Hz. İbrahim'in dînini de hanif dîn olarak nitelemektedir ki bunu daha önce “Kayyum Dîn İslam” bölümünde işlemiştik. Hz. İbrahim’in dini, Allah tarafından seçilmişlerin dini ve aynı zamanda kolaylıkların dini olarak da tanıtılmaktadır:

22/HACC-78: Ve câhidû fillâhi hakka cihâdih(cihâdihî), huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fid dîni min harac(haracin), millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme), huve semmakumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum ve tekûnû şuhedâe alen nâs(nâsi), fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte va’tesımû billâh(billâhi), huve mevlâkum, fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).
Ve Allah'da hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk kılmadı ki; o, babanız İbrâhîm (A.S)'ın dînidir. O, sizi daha önce de “müslümanlar” (Allah'a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Bunda da (Kur'ân-ı Kerim'de de), resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız diye. Öyleyse namazı ikame edin (kılın), zekâtı verin, Allah'a sarılın (Allah'ın Zat'ında yok olun). O, sizin Mevlâ'nız. (O), ne güzel Mevlâ (dost) ve ne güzel yardımcı.

2/BAKARA-130: Ve men yergabu an milleti ibrâhîme illâ men sefihe nefseh(nefsehu), ve lekadistafeynâhufîd dunyâ, ve innehu fîlâhireti le mines sâlihîn(sâlihîne).
Ve, nefsini sefih kılan kişi hariç kim, İbrâhîm'in dîninden yüz çevirir ? Andolsun ki Biz, onu dünyada seçtik. Muhakkak ki o, ahirette de salihlerdendir.
2/BAKARA-131: İz kâle lehû rabbuhû eslim kâle eslemtu li rabbil âlemîn(âlemîne).
Rabbi ona: “Teslim ol!” dediği zaman “Ben, âlemlerin Rabbine teslim oldum.” dedi.
16/NAHL-120: İnne ibrâhîme kâne ummeten kâniten lillâhi hanîfâ(hanîfen) ve lem yeku minel muşrikîn(muşrikîne).
Muhakkak ki İbrâhîm (A.S), Allah'a hanif (tek Allah'a inanan) olarak kanitin olan (yönelen) bir ümmet idi. Ve o, müşriklerden olmadı.
16/NAHL-121: Şâkiren li en’umih(en’umihî), ictebâhu ve hudâhu ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).
O'nun (Allah'ın) ni'metlerine şükredici idi. (Allah), onu seçti. Ve onu Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet etti (ulaştırdı).
16/NAHL-122: Ve âteynâhu fîd dunyâ haseneh(haseneten), ve innehu fîl âhıreti le mines sâlihîn(sâlihîne).
Ve ona dünyada (hakettiği) haseneler (pozitif dereceler) verdik. Muhakkak ki o, ahirette elbette salihlerdendi.

Allahû Tealâ’ın, “Halil” yani dost diye nitelediği Hz. İbrahim, ulu’l-azm peygamberlerdendir.

4/NİSÂ-125: Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen).
Ve hanif olarak Hz. İbrâhîm'in dînine tâbî olmuş ve vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederek muhsin olan kimseden, dînen daha ahsen kim vardır. Ve Allah, Hz. İbrâhîm'i dost edindi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.