12 Temmuz 2016 Salı

28 Basamak XII

Sahâbe bütün merhalelerden geçmişlerdir.
1- Bütün sahâbe Allah’a ulaşmayı dilediler, yani Allah’a yöneldiler, şeytana kul olmaktan kurtuldular, Allah’ın kulu oldular.
39/ZUMER 17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâdi.
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
2- Bütün sahâbe Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî oldular:
48/FETİH 10: İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsihî, ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen).
Muhakkak ki onlar, sana tâbî oldukları zaman Allah’a tâbî olurlar. Onların ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiği için ellerinde de tecelli etmiş olduğundan) Allah’ın eli vardır. Bundan sonra kim (ahdini) bozarsa, o taktirde sadece kendi nefsi aleyhine bozar (Allah’a verdiği yeminleri, ahdleri yerine getirmediği için derecesini nakısa düşürür). Ve kim de Allah’a olan ahdlerine vefa ederse (yeminini, misakini ve ahdini yerine getirirse), o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir).
3- Bütün sahâbe ruhlarını Allah’a ulaştırdılar.
39/ZUMER 18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahsenehu, ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).
Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah’ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleri).
21.basamak Allah’a ulaşmak
22.basamak Allah’ın Zat’ında yok olmak,
23.basamak Allah’ın taht­ihsanı,
24.basamak zahid olmak,
25.basamak fizik vücudu Allah’a teslim etmek.­
4.5- YİRMİ ALTINCI BASAMAK
ULÛL’ELBAB MAKAMI
Kişinin zikri artmış, daimî zikre ulaşmıştır. Burası İlm’el yakînden, Ayn’el yakîne geçiştir. Kişi, hikmet sahibi olmuştur.
3/ÂLİ İMRÂN 190: İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbı).
Muhakkak ki, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde, ulûl elbab için elbette âyetler (deliller) vardır.
3/ÂLİ İMRÂN 191: Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).
Onlar (ulûl elbab, lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri), ayaktayken, otururken, yan üstü yatarken (daima) Allah'ı zikrederler. Ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki): "Ey Rabbimiz! Sen bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Sen Subhan'sın, artık bizi ateşin azabından koru.
Bütün sahâbe bu makamada ulaşmışlar daimî zikrin sahibi olmuşlardır. Bir başka ifadeyle nefslerini de Allah’a teslim etmişlerdir. Kim daimî zikre ulaşmışsa, o nefsini halis kılandır, nefsini Allah’a teslim edendir.
39/ZUMER 18: Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahsenehu, ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).
Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah’ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar ulûl’elbabtır (daimî zikrin sahipleri).
Nefsin teslimi iki kademede oluşur. Birinci kademe ulûl’elbab ikinci kademe ihlâstır. Ulûl’elbab olmak 7 tane özellik arz eder.
1- Kişi daimî zikrin sahibidir.
2- Bu sebeple nefsindek­i bütün afetler yok olmuştur.
3- Kişinin Allahû Tealâ mutlaka kalp gözünü açar.
4- Mutlaka kalp kulağını da açar.
Bu 4 tane özellik, kişinin 3 tane vasıf şartı kazanmasına sebebiyet verir.
5- Kişi Allahû Tealâ’nın indinde ehli tezekkür olur.
6- Ehli hayır olur.
7- Ehli hikmet (ehli hüküm) olur.
Ehli tezekkür; Allah ile her an her şeyi karşılıklı konuşabilmektir.
Ehli hayır; daimî zikrin sahibi olan kişinin her an derecat kazanmasıdır.
Ehli hikmet; Kur’ân’ın sırlarını, hangi âyet, 28 basamaktan hangisini içeriyor bilmektedir.
26. basamakta hikmet sahibi olan kişiye, yerlerin melekûtu olan yedi yer katı, yedi cehennem gösterilir. Ve bu kişi yerlerin melekûtunun sahibi olur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.