21 Aralık 2020 Pazartesi

İÇ ALEMDE SULH VE SÜKÛN

 İÇ ALEMDE SULH VE SÜKÛN


Nefs-i Emmare'deki kişide Durum

Nefs-i Emmare'de bulunan bir kişinin nefsindeki 19 afetin hepsi bütün boyutlarıyla hükümfermadır. Bu sebeple Nefs-i Emmare'de bulunan kişi, vücudun kumandanı olan akla devamlı şer telkinlerde, günah telkinlerde bulunur. Yani aklı hep aklı günah işlemeye sevketmek ister. Neden? Çünkü muhtevasında kendisini günaha çağıran unsurlardan başka hiç bir şey yoktur, karanlıklarla kaplıdır. Bu karanlıklar da yalnız afetlerden oluşur, afetlerin hepsi mevcuttur. Öyleyse talebi afetlerin dışında birşey olamaz. Çünkü muhtevasında afetlerden başka birsey yoktur. Öyleyse Nefs-i Emmare'de bulunan bir kişinin bütün talepleri şer talebidir. Ruh ise muhtevasında yalnız nurlar olduğu için, yalnız hasletler olduğu için sadece hayır talebinde bulunur. Ne zaman nefs akla bir şer talebiyle ulaşsa (şerri talep etse), buna karşılık Allah'ın koyduğu vücudun bekçisi olan insan ruhu derhal harekete geçer, bundan haberdar olur ve derhal bir hayır talebinde bulunur.  Bir taraftan nefsin şer talebi (günah talebi), bir taraftan ruhun hayır talebi, ikisi de akla ulaşır. Akıl hangi yöndeikna edebilirse vücuda onu yaptıracaktır. İşte bu iki varlık (nefs ve ruh), ikisi de taleplerinden vazgeçmeyeceği için, sonuna kadar direnecekleri için aralarındaki kavga kaçınılmazdır. Mutlaka nefsle ruh arasında kavga, savaş cereyan edecektir. Vücut ülkesinde nefs ordularıyla, ruhun orduları kapışacaktır. Savaş vardır. Savaş varsa, sulh ve sükûn yoktur. Öyleyse Nefs-i Emmare'de bulunan bir kişinin iç aleminde, Allah'ın bütün insanlara hedef gösterdiği sulh ve sükûn yani dünya saadetinin oluşması mümkün değildir. O kişinin iç aleminde savaş olduğu için, birinci huzursuzluk sebebi budur.

Nefs insanı sadece ruhla savaşarak huzursuz kılmıyor, ayrı bir olayı daha var. Şeytandan aldığı kurnazca telkinlerle aklı sık sık kandırıp ruhun karşı koymasına rağmen akla günah işletmeyi başaracaktır. İşte her günahın işlenmesinden sonra o kişi huzursuz olacaktır, sıkıntı duyacaktır. Neden? Her kim bir sevap işlerse, bir hayır işlerse arkasından mutlaka bir huzura, bir mutluluğa ulaşır. O sevabı, o güzel olayı işlediği için. Mesela bir başkasına bir büyük yardımda bulunduğu için, bir kişinin kalbini kazandığı için. Öyleyse nefs sık sık aklı kandırıp ona günah işleteceği için, sık sık huzursuz olacaktır. Çünkü her günahın arkasından kişi mutlaka huzursuzluk duyar. Nefs-i Emmare'deki kişinin ikinci üzüntü sebebidir.

Üçüncüsü de; bir insan ne zaman şer işlerse o kişinin ruhu derhal onun nefsine o günahın derecesi kadar manevi bir azap tatbik eder. Kişi bu azabı kişi ruhun nefse tatbik etmesiyle mutlaka manevi olarak yaşayacaktır. Arkadan da bir pişmanlık gelip o kişide oluşur. Bu da üçüncü üzüntü sebebidir.

Öyleyse demek ki bir kişinin iç aleminde, nefs duruma hakimse, üç sebepten kişi huzur içinde olamaz.

1- Nefsle ruh arasında devamlı kavga vardır. Kavga varsa, savaş varsa sulh ve sükûn yoktur. Kişi bu sebeple huzursuzdur.
2- Kişinin nefsi aklı kandırıp ona günah işletir. Kişi bu sebeple de huzursuzdur.
3- Her günahın arkasından ruh nefse azap edeceği için, kişi bu sebeple de huzursuzdur.

İhlâstaki kişide durum:

İhlâsa ulaşmış olan bir insan böyle bir huzursuzluğu hiç yaşamayacaktır. Neden yaşamaz? Çünkü artık o kişi için ruhun bütün hasletleri nefse geçtiği cihetle, nefs akıldan hep hayır talebinde bulunacaktır. Ruh da hayır talebinde bulunacağı için, aralarındaki kavga sona ermiştir. Nefs de hayır talebinde bulunacağı için, ruh da hayır talebinde bulunacağı için, aklın işleyebileceği bir tek fiil vardır; o da hayırdır. Hep hayır işleneceği için o kişi bunun sonunda huzursuzluk duymayacak, hep huzur duyacaktır. Ömrü boyunca hep hayır işleyecek ve hep huzur duyacaktır.

Hep hayır işlediği için hiç bir zaman ruhu nefsine azap etmeyecektir.

Öyleyse bir kişinin ihlâsa ve salâha ulaşması halinde iç aleminde mutlak bir huzur tahakkuk eder. Hem savaş bittiği için, hem kişi hep hayır işlediği için, arkadan da ruhu nefsine azap etmediği için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.