20 Aralık 2020 Pazar

23. Basamak; Beka Makamı

 23. Basamak; Beka Makamı


En'âm Suresinin 127. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ buyuruyor:

6/EN'ÂM-127: Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Rab’lerinin katında onlar için selâm yurdu (teslim yurdu) vardır. Yapmış olduklarından dolayı, O (Allah), onların dostudur.


Demek ki Allahû Tealâ ikinci basamağa (Beka Makamı'na) ulaşmış olan kullarına bir hediye veriyor. Acaba Allahû Tealâ ne tarzda bir hediyeden bahsediyor? Rabblerinin indinde, Allahû Tealâ'nın İndi İlahi'sinde bir teslim yurdu. İşte bu bir tahttır. Allahû Tealâ'nın Kur'an-ı Kerim'de "eraik" veya "sürûr" adını verdiği altın tahtlardan bir tanesi. Huzur Namazı'nın kılındığı ve kıyamet günü hepimizin toplanacağı o haşr meydanında yerden yaklaşık dört metre yukarıdan başlayan altın tahtlar göreceksiniz. Bunlar boşlukta dururlar. Üzerleri mücevherlerle süslüdür. En alttaki tahtların üzerinde mücevher sayısı azdır. Ama tahtlar yükseldikçe mücevherlerin sayısının arttığını görürsünüz. En üstteki tahtın üzerini de bütünüyle mücevherlerin kaplıdır. Demek ki tahtlar yükseldikçe mücevherlerin sayısı artıyor ve renkleri de altın renginden beyaz gibi açık yeşil bir renge bürünüyor. Kendisine taht ihsan edildiği zaman Yunus'un bu tahtlar hakkında ne söylediğini görelim:

"Lâ mekÂna kavm oldum: Mekansızlığa kavm oldum, mekansızlığın ahalisinden birisi oldum." diyor Yunus.

En'âm 127'de Yüce Rabbimiz buyuruyor:

6/EN'ÂM-127: Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Rab’lerinin katında onlar için selâm yurdu (teslim yurdu) vardır. Yapmış olduklarından dolayı, O (Allah), onların dostudur.


"Onlar artık Allah'ın Sıratı Mustakîm'in üzerindedirler." diyor.

Acaba ne demek istiyor Allahû Tealâ? Gerçekten Sıratı Mustakîm, Kur'an-ı Kerim'de hep tekil olarak geçer. Yani hiç bir zaman Kur'an-ı Kerim, Sıratı Mustakîmler demez, yalnız Sıratı Mustakîm der. Sıratı Mustakîm ise Allahû Tealâ'nın Nisa Suresinin 175. âyet-i kerimesinde buyurduğu gibi, insan ruhlarını Allah'a ulaştıran yoldur. İşte yolculuk Sıratı Mustakîm üzerinden gerçekleşir ve ruh Allah'a doğru kendisine göre fizik olan alemde yükselerek 7 tane gök katını aşar. Sonunda varlıklar aleminin son varlığı olan, ışık saçan ağacı (Sidret-ül Münteha) aşar ve yokluğa geçer. Yokluk (adem, la mekan). Bunların hepsi aynı anlama geliyor. Varlıklar Aleminin dışı demek. İşte Allah yokluktadır.  İnsan ruhu yoklukta Allahû Tealâ'ya ulaşır. Öyleyse Sıratı Mustakîm Allah'a ulaşmakla bitmiştir. Artık Allah'a ulaşılacak olan bir Sıratı Mustakîm yoktur. Çünkü kişi zaten Allah'a ulaşmıştır. İşte onun için Allahû Tealâ, "Bu noktadan itibaren kişi Allah'ın Sıratı Mustakîm'i üzerindedir" diyor. Yani yükselmeyecektir, yücelecektir. Kemal derecelerinde Fenâ, Bekâ, Zühd, Teslim, Ulul elbab, İhlâs, Salâh kademelerinde birer birer olgunlaşacaktır.

Bekâ Makamı; Allah o kişiye artan zikri dolayısıyla bir taht ihsan ettiği zaman, insanların ruhlarının İndi İlahi'de bâkî olduğu makamdır. İnsanın ruhu sonsuza kadar artık orada kalacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.